"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2953 E., 2022/3723 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/342 E., 2022/421 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların daha önce evlenip boşandıklarını, sonrasında tekrar evlenmeye karar verdiklerini, kadının, sürekli erkeğin şahsına iftiralar attığını, aldattığını ileri sürdüğünü, ailesini kabullenmediğini, bununla birlikte ev içerisinde sorunlar çıkardığını, ikinci kez evlenmeye karar verdiklerinde ise bir daha yapmayacağına dair söz vermesine rağmen aynı davranışlara devam ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, kendisinin kusurlarını örtmek için kadını suçladığını, erkeğin evde huzursuzluk çıkardığını, eve sürekli alkollü geldiğini, kadına şiddet uyguladığını, başka kadınlarla aldattığını, bir çok borca girdiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeğin anne, babası ve yakın akrabalarının müşterek konuta gelmesine hiçbir sebep yokken izin vermediği, erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, başka bir kadınla mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı sarsıcı davranışlarda bulunduğu, yapılan GSM sorgusunda erkeğin mesajlaştığı kişinin kadının görüştüklerini iddia ettiği kadın ismiyle uyumlu olduğu, erkeğin alkol kullandığı ve kredi çektirmek suretiyle kadını borçlandırdığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve erkeğin de ağır kusurlu olduğu, yargılama sırasında alınan sosyal ekonomik durum araştırmasında erkeğin işinden ayrılması gibi hususlarda dikkate alınarak kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe kusur yüklenmesinin hatalı oluğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, tam kusurlu kadının davasının kabulüne ve kadın lehine nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında erkeğin geliri de gözetildiğinde hükmedilen nafaka ve tazminatların erkeğin mağduriyetine yol açtığı ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, başka kadınlarla mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, alkol kullandığı ve kredi çektirmek suretiyle eşini borçlandırdığı kusurları yüklenmiş ise de; toplanan deliller ve tanık anlatımlarından erkeğin sürekli alkol kullandığı ve kredi çekmek sureti ile eşini borçlandırdığı kusurları usulünce kanıtlanamadığından bu vakıaların erkeğin kusurları arasından çıkarılması gerektiğine, erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile tarafların kusur dağılımında bir değişiklik olmamakla birlikte, kusur olarak yüklenen eylemler yönünden, hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, erkeğin anne, babası ve yakın akrabalarının hiç bir sebep yokken müşterek konuta gelmesini istemeyen kadının az kusurlu olduğu, eşine fiziksel şiddet uygulayan, başka kadınlarla mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunan erkeğin ise ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, somut olayda irat şeklinde ödemenin tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında kanunun amacına uygun olmadığı, yoksulluk nafakası yükümlüsünün yoksulluk nafakasını toptan şekilde ödemesinin uygun olacağı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle kadının ve erkeğin yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, diğer yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan tarafların diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirttiği sebeplerle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarının az olduğunu, talep olmaksızın yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı ollduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı ile yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin doğru tespit edilip edilmediği, kadının davasının kabulü, kadın lehine nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesi, yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesinin koşulları oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 330 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.