"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/67 E., 2022/1749 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/793 E., 2019/648 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- davalı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı- davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin asabi ve geçimsiz bir kişiliği olduğunu, küçük sorunları büyütüp kavga ve tartışma çıkardığını, kadının kişiliğine ve saygınlığına küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, tehdit ettiğini, bu davranışlarını toplum içinde de sürdürdüğünü, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.27.09.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;iddiaların asılsız olduğunu, kadının 8-9 yıl önce ailesine hakareti üzerine tepki gösterdiğini,kadının olumsuz tutum ve davranışlar sergilediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal edip başka biri ile aldattığını, bu kişi ile aşk yaşadığını, eşine ilgisiz davrandığını, eş ve annelik sorumluluklarını yerine getirmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine sözel şiddet uyguladığı, kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda kadın ağır, erkek hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulü edilmesinin hatalı olduğunu, lehine hükmedilmeyen ve aleyhine hükmedilen tazminatların hatalı olduğunu, nafaka talebinin reddinin hatalı olduğunu, iştirak nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmolunan maddî ve manevî tazminatın esası ve miktarı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine sözel ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise güven sarsıcı davranışlarıyla boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı- davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının sadakatsiz olduğunun sabit olduğunu, şiddet uygulamadığını, kusurun derecesinin hatalı olduğunu ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı- davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, çocuğun babasının etkisinde kalarak beyanda bulunduğunu, şiddet uyguladığının sabit olduğunu, hakaretinin ispatlandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine tazminata hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.