Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1833 E. 2023/1546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlat edinenin alt soyunun rızası alınmadan verilmiş evlat edinme kararına dayalı evlatlık ilişkisinin, alt soy tarafından açılan davada kaldırılıp kaldırılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinenin alt soyunun rızasının alınmamasının tek başına evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını gerektirecek bir sebep olmadığı ve davacıların evlatlık ilişkisinin devamından dolayı menfaatlerinin haksız yere zedelendiğine dair delil sunamamaları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, ...'ın ilk eşinden olma öz çocukları olduğunu, ... 1. Aile Mahkemesi'nin 30.12.2010 tarih 2010/692 Esas, 2010/816 Karar sayılı dosyası ile murislerinin küçük ... ...' evlatlık edindiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 318 inci maddesi gereği evlatlık edinilme aşamasında müvekkillerinin, yani evlat edinenin alt soyunun rızaları alınmadan hüküm kurulduğunu, oysa ki; 4721 sayılı Kanun'un 315 ve devamı maddelerinde evlat edinmenin şekli ve usulünün belirtildiğini, 317 ve devamı maddelerinde ise yine kanunda belirtilen bu usule aykırı olarak evlat edinenin alt soyunun rızasının alınmaması durumunda usul ve esas açısından eksiklik olacağı ve bu rızası alınmayan alt soyun evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını her zaman talep ve dava edebileceğinin belirtildiğini, ilgili kanun hükümleri gereğince rızası alınması gereken kişilerin yani kendilerinin rızaları alınmadığını beyan ederek; murisleri ...'ın evlat edinmesine yönelik mahkeme kararının, evlat edinilme yasal şartları oluşmadan ve hatalı değerlendirme yapılarak verildiğini bu nedenle evlatlık ilişkisinin murisleri açısından kaldırılmasına ve nüfustaki evlat edinme kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;davanın süresinde açılmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kararın kesinleştiği tarihten bu dava tarihine kadar 10 yıldan fazla bir zaman geçtiğini, yeni öğrenmelerinin mümkün olmadığını, küçük ... ...'ın evlat edinilmesinin yasal mevzuata ve kanuna uygun olarak mahkeme kararı ile yapıldığını, müvekkilinin davayı öncelikle tek başına açtığını ancak davaya muvafakat eden evli çiftlerin tek başına evlat edinmesi yasal olarak mümkün olmadığından ve eşinin evlat edinmesine sıcak baktığından davaya dahil olduğunu ve küçüğü eşi ile birlikte evlat edindiklerini, açılan bu davanın murisin ölümünden sonra açılmasının tamamen kötü niyete dayandığını, ...'ın vefatından sonra evlatlık ilişkisinin kaldırılmasının küçük ...'un mirasçı sıfatının sona ermesi olduğunu küçük ...'un üzerine kaydedilmiş hiçbir mal olmadığını, mirastan mal kaçırma gibi bir hususun söz konusu olmadığını, davacının hangi şartlara sahipse küçük ...'un da bu şartlara sahip olarak hayatını idame ettirdiğini, davacıların zararının meydana geleceği hiçbir ayrıcalık tanınmadığını, ...'un varlığının davacının hiçbir menfaatini zedelemediğini, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasının evlatlığın menfaatinin ağır biçimde zedelenmesine neden olacağını, bu durumun yasanın güttüğü amaca da aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlat edinen ...'ın alt soyunun dinlenmemesi ya da rızasının olup olmamasının evlat edinme işlemini hukuka aykırı hale getirmeyeceği, evlatlık ilişkisi dolayısıyla müteveffanın, mirasçılarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelendiğine dair herhangi bir delil de bulunmadığı, evlat edinilen ...'un evlat edinme davasında ... olmadığı tüm bu nedenlerle evlat edinme işleminin iptalini gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, murislerinin iradesinin sakatlandığını, dinlenen tanık beyanlarında da murisin sadece soyadını verdiği yönünde beyanlarının olduğunun anlaşıldığını İlk Derece Mahkemesinin evlat edinme davasında murisin iradesinin sakatlandığını, geçerli iradeden bahsedilemeyeceğinden evlatlık ilişkisinin kaldırılması gerektiği yönünde dava dilekçesinde bu yönde iddia bulunmadığından bu yönde araştırma yapmamasının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, muris ...'ın evlat edinme aşamasında iradesinin fesada uğradığının ispat edilememesine ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesi gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde; murislerinin evlat edinme dosyasındaki , evlat edinmeye muvafakat ettiği ve bir önceki celsedeki beyanları arasında çelişki olduğunu, tanık anlatımları ve her iki celse beyanları birlikte değerlendirildiğinde murislerinin iradelerinin sakatlandığının açıkça görüleceğini, İlk Derece Mahkemesinin irade sakatlığını dava dilekçesindeki iddialardan olmadığından incelemediğini, Bölge Adliye Mahkemesi'nin ise iradenin fesada uğradığı iddiası incelenerek ispat edilmediğinden reddine dair hüküm kurduğunu, irade sakatlığı sonucu evlat edinme ve murisin soybağı olan çocuklarına maddî olarak zarar verme kastıyla soybağı olan çocuklarının miras hakkının azaltılması amacıyla evlatlık işleminin yapıldığı ve ayrıca davacılara manevî olarak zarar verme kastı da barındırdığını, davalı ...'nin tüm bu işlemleri planlı ve eylemli hareketler içinde yaptığını ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek istinaf başvurularının eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile itirazlarının reddine karar verildiğini beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar tarafından açılan davada ileri sürülen sebeplerin kanunda sınırlı olarak sayılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması nedenlerinden olup olmadığı ve evlatlık ilişkisinin kaldırılması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 317 inci ve 318 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.