Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1855 E. 2023/5850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka, tazminat ve ziynet alacağının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararını kısmen değiştiren bölge adliye mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/322 E., 2022/2110 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/193 E., 2021/924 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun ameliyatında ilgisiz davrandığını, maddî yönden ihtiyaçları karşılamayarak ortak çocuk ...'ı ve kadını hastanede bırakıp gittiğini, erkeğin ve erkeğin ailesinin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının temizlik işi neticesinde aldığı ücrete el koyduğunu, erkeğin kadının el koyduğu paralar ile bir gayrimenkul aldığını ancak bu taşınmaza ilişkin bilgileri kadından sakladığını, aşağıladığını, ortak çocukların yanında cinsel ilişkiye zorladığını, ortak çocukların psikolojilerini bozacak fiziksel hareketler yaptığını, kadının ailesini arayarak kadına iftira ve hakaret niteliğinde sözler söylediğini, tehdit ettiğini, ortak çocukları istemediği yönünde çocuklara sözler söylediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 saylı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri yararına aylık 500,00'er TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra ise aylık 750,00'şer TL iştirak nafakası ödenmesine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, düğünde takılan altınların erkek tarafından bozdurulduğunu ileri sürerek ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının 21.01.2018 tarihinde ortak çocukları da alarak evi terk ettiğini, erkeğin kapıcılık yaptığı apartmandaki hal ve hareketleri nedeniyle erkeğin işten atılmasına sebep olduğunu, başına buyruk bir yapısı olduğunu, habersiz bir şekilde başka şehirlere gittiğini, erkeğin nereye gittiğini sorması üzerine karışamayacağı yönünde sözler söylediğini, işten erken çıkmasına rağmen eve geç geldiğini, kadının, erkeğin anne babasına ait telefon numaralarını başka kişilere verdiğini bu kişilerin erkeğin ailesini arayarak hakaret ve tehdit ettiklerini, erkeğin abasını ortak konuttan kovduğunu, haksız yere erkek aleyhine uzaklaştırma kararı aldığını, ziynetlerin kadın tarafından harcandığını ileri sürerek kadın tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin birlik giderlerine katılmadığı, ortak çocukların bakımları ile ilgilenmediği, kadının temizlik işinden elde ettiği parayı da zorla fiziksel şiddet kullanarak elinden aldığı, evde ortak çocukların yanında çıplak bir şekilde dolaştığı, eşine hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, bu nedenlerle kadının çocukları yanına alarak ortak konutu terk ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkek tanıklarının bir kısmı beyanlarının erkekten duyduklarını anlatım şeklinde aktarım bilgiler olduğu, bir kısım beyanlarının ise olay aktarımı değil, hangi olaydan bu sonuca varıldığı belli olmayan yargı aktarımı olduğunun anlaşıldığı, yine erkek tanıklarından ...G. kendisinin yanında erkeğe sinkaflı küfürler edildiğini beyan etmiş ise de, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasında bu maddî vakaıya dayanılmadığı gerekçesiyle anılan vakıaların kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların fiili ayrılık döneminde anneleri ile yaşadıkları, anneleri ile kalmak istediklerini beyan ettikleri, babaları ile sadece telefonda görüştükleri, ...'ın babasında yatılı kalmak istemediği, ...'ın ise babası ile görüşmek istemediği, yatılı kalmak istemedikleri gerekçesiyle velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... ile baba arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, ortak çocuklar yararına aylık 600,00 TL tedbir ve aynı miktar üzerinden iştirak nafakası takdirine, kadının asgari ücret seviyesinde gelir elde ediyor oluşunun kadını yoksulluktan kurtarmayacağı gerekçesiyle kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının ziynet alacağı davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde; davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuk ... ile babası arasında kişisel ilişki kurmanın ortak çocuğun yararına olmayacağı gerekçesiyle bu çocuk yönünden baba ile kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına karar verilmesinin isabetsiz olduğu, kadın kusursuz ise de yargılama sırasında kadının çalıştığı, düzenli gelirinin olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğinin anlaşıldığı, bu haliyle kadın yararına yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin koşulların oluşmadığı, ortak çocuk ...'ın yargılama aşamasında ergin olduğu gerekçesiyle erkeğin ortak çocuk ... yönünden kişisel ilişki tesisine, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, ortak çocuk ... yönünden velâyet, kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakasına yönelik kurulan hükümler yönünden kararın kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuk ... ile babası arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuk ... ergin olduğundan, velâyet ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, ergin olduğu tarihe kadar 600,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, bu çocuk yönünden iştirak nafakası talebinin reddine, infazda tereddüt oluşturmaması açısından ortak çocuk ... yönünden yeniden düzenleme yapılması suretiyle ... yararına aylık 600,00 TL tedbir ve devamında aynı miktar üzerinden iştirak nafakasına hükmedilmesine, erkeğin sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ortak çocuk ...'a karşı cinsel taciz suçundan yargılandığını, ortak çocuk ...'ın babasıyla görüşmek istemediğine dair beyanına itibar edilmemesinin hatalı olduğunu, sosyal inceleme raporunda babanın mevcut eylem ve davranışının ortak çocuğun ahlaki, psikososyal ve cinsel gelişimlerine zarar verici nitelikte olduğunun belirtildiğini, kadının asgari ücret aldığını, bu ücretin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağını, iki çocuğunun geçimini sağladığını, kirada oturduğunu, yoksulluk nafakası talebinin reddinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın ortak çocuk ... ile baba arasında kurulan kişisel ilişki ve kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin işinin sonlanmasına sebep olduğunu, başına buyruk hareketleri olduğunu, işten erken çıktığı halde eve geç geldiğini, erkeğin anne ve babasına ait telefonları başkalarına vererek erkeğin anne ve babasının rahatsız olmasına neden olduğunu, erkeğin babasını ortak konuttan kovduğunu, ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulüne karar verilmesi ile kadın yararına tazminat ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının sosyal ve ekonomik durumuna göre kadın yararına yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ile ortak çocuk ... ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasının ortak çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 324 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.