Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1888 E. 2023/4724 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında tarafların kusur oranları, boşanmaya sebep olan olaylar ve bu bağlamda tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki karşılıklı iddia ve savunmalar, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf incelemesini doğrulayan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1915 E., 2022/1979 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/560 E., 2021/264 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne; karşı ve birleşen davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulüne, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin ise reddine, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde; her iki tarafın ikinci evliliği olduğunu, kadının sürekli olarak kendi arkadaşlarında gördüğü bilezik, set benzeri altın almasını, yaptığı harcamaların dışında birikim yapması için kendisine aylık 500,00 TL para vermesini istediğini, davalının haddinden fazla harcama yaptığını, özellikle kılık kıyafet konusunda sürekli alışveriş yaptığını, kadının kendisinin de emekli olup emekli maaşı alabilmesi için SGK primlerinin müvekkili tarafından yatırılmasını istediğini, erkeğin bu talepler karşısında olumsuz fikir beyan ettiğinde ise hemen tartışma çıkarıp evde huzuru kaçıran hareketler yaptığını, "beni evden çıkarmıyor, bana ayrı ev almıyor, ... kredi çeksin, ev alsın, arabamızı değiştirsin, daha güzel araba alsın" demek suretiyle erkeği sürekli olarak haksız yere kötüleyen cümleler sarf ettiğini, erkeğin kardeşleri ile birlikte bir yere gitmek istediği zaman davalının hep sorunlar çıkardığını, kadının en ufak sebeplerle erkeği karşısına alıp mahallede konu komşunun duyacağı şekilde tartışmalara girdiğini, kadının erkek sabah işe gitmek için evden ayrıldığında sokağa çıkıp yüksek sesle telefonla konuştuğunu, yaptığı telefon görüşmelerinde aile içi özel meselelerini herkesin duyacağı şekilde ve konu komşuya rahatsızlık verecek şekilde davrandığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, evin giderleri için yapılacak ödemelere, fatura ödemeleri için vermiş olduğu paranın dahi hesabını sorduğunu, tarafların aile apartlanında oturduğunu ve erkeğin ailesinin evliliğe çok müdahale ettiğini, erkeğin aile kurumuna sahip çıkmadığını, kadını dışladığını, kararları tek başına aldığını, çoğu zaman hakaretler yağdırarak psikolojik şiddet uyguladığını, son zamanlarda erkeğin hiçbir yerde kadını yanında istemediğini, bağırarak hakaretler etmeye başladığını,yasaklar ve kurallar koyduğunu, av tüfeğini alıp temizlemeye başlayark tehdit ettiğini, erkeğin kendisine bir şey yapabileceğinden evden çıktığını, bu arada sinir krizi geçirdiğini, kendi ailesi tarafından hastaneyi götürüldüğünü, korkusundan eve dönemediğini, bir kaç gün sonra eşyalarını almak için eve gittiğinde tüm eşyalarının çöp poşetlerine konmuş olduğunu belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddısenen birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmaların, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; karşı dava dilekçesindeki iddialarının aynısını ileri sürerek davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmaların, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede davalı-davacı kadının hor gördüğü ve sürekli para istediği, kavga çıkardığı, ev ve araba almasını istediği, bağırarak konuşarak arada yaşananları komşulara duyurmaya çalıştığının dosya kapsamına göre sabit olduğu, asıl davanın kabulü gerektiği, karşı ve birleşen davalar yönünden yapılan incelemede ise erkeğin kadına haraket niteliğinde "ne karışıyorsun lan" şeklinde konuştuğunun sabit olduğu, diğer iddiaların ise ispatlanamadığı, bu nedenle kadının özel boşanma sebebi olan 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine göre boşanma talebinin reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre boşanma talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde kadının ağır erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre tarafların boşanmalarına, karşı ve birleşen davada ise kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü kararının doğru olmadığını, kadının kusuru bulunmadığını, kadının karşı davasında is kusurun tekrar değerlendirilmesi gerektiğini, nafaka ve tazminatların reddinin hatalı olduğunu, birleşen davada da nafaka ve tazminatların reddinin hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü kararının doğru olmadığını, kadının kusuru bulunmadığını, kadının karşı davasında ise kusurun tekrar değerlendirilmesi gerektiğini, nafaka ve tazminatların reddinin hatalı olduğunu, birleşen davada da nafaka ve tazminatların reddinin hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve maddî manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü kararının doğru olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve yoksulluk nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.