Logo

2. Hukuk Dairesi2023/189 E. 2023/2850 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında, tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları, çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek, yerel mahkemenin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2187 E., 2022/2220 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/143 E., 2022/587 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, başka kadınlarla ilişkisinin olduğunu, müvekkiline şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, çocuklara sert davrandığını, ailesiyle görüştürmediğini, davacının ailesine gidip gelmediğini, dışarı çıkmasına izin vermediğini, davacının ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, cimri davrandığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, nafakaların her yıl TEFE+ÜFE/2 oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiaların asılsız olduğunu, geçimsizliğe sebebiyet veren olaylarda davacının kusurlu olduğunu, davacının aşırı kıskanç olduğunu, evin temizliği, yemeği, evin toparlanması gibi işlerle ilgilenmediğini belirterek davanın tüm talepler ile birlikte reddine, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadına emir verir şekilde konuştuğu, sosyal medyada konuştuğu kadınlarla canım, aşkım şeklinde konuştuğunu kabul ettiği, davacının annesi ve babasının evine bayramlaşmaya gelmediği, davacıya şiddet uyguladığı, çocuklarına sert sevdiği, davacıya hakaret içerikli mesajlar attığı, en son olayda davalının davacının kardeşi İsa'ya ''Gelin şerefsizinizi, itinizi alın'' dediği, davacıya harçlık vermediği, kadına şiddet uygulayarak ayağını kırdığı, başka kadınlarla mesajlaşmalarının olduğu, davacıya sürekli şerefsiz diye hitap ettiği, bayramlarda tatillerde erkeğin kadının ailesinin yanına gidip gelmediği, davalının ise evi toplamadığı ve evin dağınık olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların yaşı, anne ilgi ve sevgisine muhtaç oldukları bir dönemde bulundukları, sosyal inceleme raporunda yapılan tespitler gözetildiğinde velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için takdir edilen ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihinden başlamak ve mükerrer ödemeye yer vermemek üzere her bir çocuk yönünden ayrı ayrı aylık 550,00 TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine aylık 900,00 TL tedbir nafakasına ve tarafların sosyal ekonomik durumu, kusur oranları dikkate alınarak kadın lehine aylık 900,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE+ÜFE toplamının yarısı oranında artırılmasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu olduğundan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davanın kabulünün hatalı olduğunu, nafakalara ve tazminatlara hükmedilmesi ile nafakalara artış uygulanmasının hatalı olduğunu, nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların nitelikleri, günün ekonomik koşulları, davacı kadının ve çocukların ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra elinde kalan geliri ile davalı erkeğin geçimini sağlama imkanı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle davacı kadının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile davacı kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının gelecek yıllarda artışına ilişkin "TEFE+ÜFE toplamasının yarısı oranında" şeklindeki düzenlemenin uygulama zorluğu yaratacağı ve ayrıca davalının gelirinin artış oranı gözetildiğinde bu uygulama ile nafaka artış oranının yüksek olacağı, bu durumun hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile hükmedilen nafakaların her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında artırılmasına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yasal faiziyle birlikte kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf itirazları yönünden ise İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, davanın kabulü ve kadın lehine nafaka ve tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesi ile nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.