"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına nafakaya karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, aksi takdirde davalı lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2020 tarihli ve 2019/1314 Esas, 2020/1250 Karar sayılı kararıyla; kadının, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğin bağımsız konut sağlamadığı, davacının ailesine sinkaflı küfürler ettiği, davacının eğitimini kısıtladığı, davacıyı ailesi ile görüştürmediği davalı erkeğin ağır kusurlu bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine 13.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminatın kadına ödenmesine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından davanın kabulüne, kusur belirlemesine, aleyhe tazminata hükmedilmesine ve tazminat miktarına, tazminat taleplerinin reddine, yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2021 tarihli ve 2021/462 Esas, 2021/1558 Karar sayılı kararıyla kararın doğru olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece, yoksulluk nafakası yükümlüsünün yoksulluk nafakasını toptan şekilde ödemesinin uygun olup olmayacağının da tartışılıp değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi hükmünün yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, sair yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak ve bir defaya mahsus olmak üzere 8.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı başlangıçta alınmayan aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına,
temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı eksik yatırılan 177,10 TL harcın temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.