Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1934 E. 2023/2487 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak hükmedilen maddi tazminat miktarının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetildiğinde uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1774 E., 2022/2031 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın az olduğu gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, velâyetin anneye bırakılmasına, çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2020 tarihli kararı ile erkeğin eş ve çocuklar ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, birden çok defa şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını ve rencide ederek psikolojik şiddet uyguladığını belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata ve kadının maddî tazminat talebinin, tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1. Davacı kadın vekili, reddedilen maddî tazminat, manevî tazminat miktarı, reddedilen tedbir-yoksulluk nafakası, çocuk için tedbir nafakası, başlangıç tarihi ve nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, manevî tazminat, çocuk için nafakaların miktarı, velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.03.2022 tarihli kararı ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair itirazların esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin14.03.2022 tarihli kararına karşı davacı kadın, tazminatların miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı

yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 12.09.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına ve sair temyiz itirazlarının reddi ile onanmasına karar vermiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla kadın lehine 35.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, maddî tazminatın miktarı ve yoksulluk nafakasının reddi ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.