"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silifke Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacılar ile çocuk arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile davacılar ve çocuk arasında yatısız olarak kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Oğlu ... ve davalının 2018 tarihinde evlendiklerini, oğlunun polis memuru olarak görev yaptığını, 2019 yılında trafik kazası sonucunda oğlunun vefat ettiğini, oğlunun vefatından yaklaşık bir ay sonra ...n'in doğduğunu, oğlunun vefatından bir müddet sonra davalının, ailesinin yanına ... Silifke ilçesinin Uzuncaburç köyüne taşındığını, ilk zamanlar bir sıkıntılarının olmadığını, ancak sonradan davalının çocuğu göstermediğini, kendilerinin de ...'te ikamet ettiklerini, çocuğun babannesi ve dedesi olarak kişisel ilişki kurulmasını istediklerini iddia ederek küçük Yiğit Alperen ile aralarında kişisel ilişki kurulmasını dava ve talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddialarının gerçek dışı davanın ise haksız olduğunu, reddinin gerektiğini, müvekkilinin eşini kaybettiğini. davacıların hamileyken eşi ile arasını açmak istediklerini, eşine boşanması hususunda baskı yaptıklarınıçocuğun çok küçük olduğunu, davacıların davalıya olan kininin çocuğu olumsuz etkileyebileceğini, kişisel ilişki kurulmasını kesinlikle istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların torunları ile şahsi ilişki talep edebilmesi için gerekli olağanüstü halin mevcut olduğu, davacıların torunlarını görmesi, ve onunla uygun kişisel ilişki kurmaları, torun sevgisini tatmaları ve çocuğa da bu sevgiyi vermelerinin onların hakları olduğu, davacıların bu haklarını amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada başka bir delilin de bulunmadığı, davacılar ile çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının, çocukların sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delilin de bulunmadığı, uzman raporundaki tespitler, tanık anlatımları ve toplanan tüm delillere göre çocuğun menfaati ve torun sevgisi tatma üzerine konulan sınır dikkate alındığında davacılarla torunları arasında yatılı kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi'nce kurulan şahsi ilişkinin, küçüğün yaşı itibariyle bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği, davalı annenin velâyeti görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacağı, Ayrıca babanın yerine büyükbaba ve babaannenin ikame edilerek babaya uygun olabilecek genişlikte bir kişisel ilişki düzenlemesi, 4721 sayılı kanununun 325 inci maddesinin düzenleme amacına da aykırı olduğunu, mahkemece bilirkişi raporları da dikkate alınarak çocuk ile davacılar arasında yatısız olacak şekilde daha kısa süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken dede ve babaannenin baba yerine ikame edilerek yatılı ve geniş süreli kişisel ilişki tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın 4721 sayılı kanunun 325 inci madde düzenlemesine aykırı olduğu gerekçesi ile davalı annenin istinaf başvurusunun kabulü ile davacılar ve çocuk arasında yatısız kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının müvekkillerinin yaşı, farklı şehirlerde yaşıyor olmaları nedeniyle gidiş ve gelişleri çok zor olacağından usul ve kanuna uygun olduğunu, davalının nerede ve kimle olduğunun bilinmediğini, davalıya ulaşılamadığını, davalının davacılarla görüşmekten imtina etmesinin davacıların torunlarını görmeyi engellemeye yönelik olduğunu beyan ederek müvekkillerinin yaşı ve farklı şehirde yaşıyor olmaları sebebiyle torunları ile yatısız ilişki kurmalarının maddî ve manevî zor olduğunu, ilişkinin yatılı olacak şekilde yeniden düzenlenmesini bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak talepleri gibi karar verilmesini talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıların torunları ile arasında tesis edilmiş olan kişisel ilişkinin yatısız olacak şekilde düzenlenmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacılar babaanne ve dede ile torunu 29.11.2019 doğumlu ... arasında Bölge Adliye Mahkemesince "her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Pazar günü saat 10.00-17.00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan saat 17.00'a kadar yanına almak, görmek, gözetmek suretiyle" kişisel ilişki kurulduğu, kurulan ilişkinin, dede-babaanne ve torunları arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli olmadığı gibi torun ile dede-babaanne arasındaki bağların güçlendirilmesine ve kişisel ilişkinin amacınada uygun düşmemektedir. Davacılar ile torun arasında düzenlenecek kişisel ilişki; davacılar açısından torun sevgisinin tadılması ve özlem giderilmesi, küçük açısından ise bir sevgi ortamında büyümesi ve gelişmesini, hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini sağlayacaktır. Açıklanan sebeplerle, tarafların ayrı şehirlerde yaşadıkları da dikkate alınarak, dede- babaanne ve torun duygusunu tatmine elverişli, yatılı olacak şekilde, uzman nezareti gerektirmeyen daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişkinin "yatılı kurulmasına" yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1/a) bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, yerine (1/a) bendi olarak; “Davanın kabulü ile 29.11.2019 doğumlu ...374 TC Kimlik Numaralı ... ile ...346 TC kimlik numaralı büyükbaba ... ve ...908 TC kimlik numaralı babaanne ... arasında her ayın birinci Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00'dan aynı gün saat 17.00'a kadar yanlarına almak, görmek, gözetmek suretiyle kişisel ilişki tesisine,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.