"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması mümkün olmadığı takdirde sınırlandırılması ve velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü ile velâyetin değiştirilmesi talepli karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından her iki dava ve vekâlet ücreti yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından asıl davada kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü yanında karşı davada velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre çekişmesiz yargı islerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak olan kararlardandır. Aynı Kanun'un 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin 13 üncü alt bendinde velâyetin kaldırılması, velâyetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velâyetin geri verilmesi işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır. Bu itibarla, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz yolu kapalı olan velâyet davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı-davacı kadın vekilinin velâyetin değiştirilmesine dair temyiz dilekçesinin reddine ve çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına dair temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verildiğini, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, davalı annenin psikolojik problemlerinin olduğunu, çocuğun bakımını üstlenebilecek durumda olmadığını, müşterek çocuğun davalı annede kaldığı günlerde hem psikolojik hem de beden sağlığı açısından olumsuz etkilendiğini iddia ederek davalının müşterek çocuk ile kişisel ilişki hakkının sınırlandırılmasına, davalı anne ile müşterek çocuğun kişisel ilişki günlerinin çocuğun davalıda yatılı kalmayacağı ve her ayın 1. ve 3. haftası sadece cumartesi veya sadece pazar günü mahkemece belirlenecek saat aralığında, dini bayramların sadece bir günü mahkemece belirlenecek saat aralığında, 1 Ağustos 31 Ağustos tarihleri arasında her hafta sadece cumartesi veya sadece pazar günü mahkemece belirlenecek saat aralığında, yarı yıl tatilinin ilk ve ikinci haftasında sadece cumartesi veya sadece pazar günü mahkemece belirlenecek saat aralığında görüşeceği şekilde düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; velâyet hakkını elinde bulunduran davacının velâyet görevini ihlal ettiğini, çocuk ile kendisini görüştürmediğini, boşanma davası aşamasında da psikolojisinin bozuk olduğu yönünde iddiada bulunduğunu ancak rapor sonucunda psikolojisinin bozuk olmadığının tespit edildiğini, davacının müvekkilini çocuğu ile en fazla 1 saat görüştürdüğünü ve bu sürenin kendisine yeterli gelmediğini iddia ederek çocuğu ile görüşme sürelerinin arttırılmasını, boşanma kararı ile birlikte babaya verilen velâyetin değiştirilerek velâyetin kendisine verilmesini, kişisel ilişkinin sınırlandırılması talepli asıl davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun yaşadığı yerden memnun olduğu, çocuğun okul çağında olduğu, ayrıca davacı babanın çocuğa iyi bir şekilde baktığı, çocuğun bakımında bir ihmalin bulunmadığı, davacı babanın velâyet görevini gereği gibi yerine getirdiği, görevini kötüye kullanmadığı ve savsaklamadığı, öte yandan davalı annenin adli sicil kaydı ve sosyal durumu ile çocuğun üstün yararı da gözetildiğinde, velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiş, çocukla anne arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması davasında ise davalı kadın hakkında açılan soruşturma ve kovuşturma dosyaları, davalı annenin adli sicil ve sosyal durumu ile çocuğun üstün yararı da gözetildiğinde, asıl davanın kabulü ile, her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü saat 11:00 ile 16:00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 11:00 ile saat 16:00 arasında ve anneler gününde saat 11:00 ile saat 16:00 arasında refakatçi eşliğinde görüşmek suretiyle anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tesis edilen çok sınırlı kişisel ilişkinin davalı-karşı davacı annenin evladı ile hiçbir şey paylaşamamasına ve birbirlerinden mahrum kalmalarına neden olacağını, müşterek çocuğun annesinden yoksun büyüyeceğini ve bu durumun psikolojik sıkıntılara yol açacağını, müşterek çocuğun yaşı da dikkate alındığında anne sevgisi ile büyümesi gerekliliğinin apaçık ortada olduğunu, karşı davada aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirerek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, gerekçesinin de yerinde olduğu gerekçesi ile velâyetin değiştirilmesi davası yönünden kesin olmak üzere, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını, iddialarını aynen tekrar ederek çocuk ile anne arasında kurulan çok sınırlı kişisel ilişkinin , çocuk ile annenin hiçbirşey paylaşamamasına, birbirlerinden mahrum kalmalarına neden olacağını, müşterek çocuğun annesinden ayrı olarak büyüdüğünü ve telafisi imkansız zararlara yol açacağını, davacı babanın velâyet görevini ihlal ettiği için müşterek çocukla görüşemediğini, görüşememesi nedeniyle icra kanalıyla görüşme talep ettiğini, müşterek çocuğun yaşı da dikkate alındığında anne sevgisi ile büyümesi gerekliliğinin apaçık ortada olduğunu, aleyhine tek vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, velâyetin değiştirilmesi davası yönünden kesin olsa da kararı kabul etmediklerini kamu düzeni gereği müşterek çocuğun velâyetinin değiştirilerek, velâyetin davalı karşı davalı anneye verilmesini ve müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL de iştirak nafakasına karar verilmesini, sınırlanan kişisel ilişki kararının bozularak müşterek çocuk ile müvekkili arasındaki kişisel ilişkinin arttırılmasına tüm bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı- davacı kadının reddedilen velâyetinin değiştirilmesi davası hakkında verilen Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kesin nitelikte olup olmadığı, temyiz edilebilirliğinin bulunup bulunmadığı, erkeğin, anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek sınırlandırılması talebinin yerinde olup olmadığı, anne ile çocuk arasında yeniden tesis edilen kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci, 371 inci, 323 üncü, 326 ncı ve 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci ve 323 maddeleri ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9 uncu ve 12. maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı kadın vekilinin velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı-davacı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.