"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1655 E., 2022/2260 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/550 E., 2021/90 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen nafaka davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulü ile kadının birleşen davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davacının akrabası ...'ın ortak konuta sürekli girip çıkan biri olduğu duyumu aldığını, bu durumdan şüphelenmesi üzerine erkeğin ... isimli kişiye borcunu ödemek için erkek ile birlikte gittiğini, ... isimli kişiyi bulamamaları üzerine ortak konuta gittiklerinde ... isimli kişi ile kadını birlikte gördüklerini, zinaya ortak olan ...'n'in eşi ...E.n'in erkeğin akrabası...'ye davalı-davacı kadının ... ile olan ilişkisini anlattığını ve bu konuşmada kadına ait banyoda çıplak çekilmiş video ile ... ve... arasındaki yazışmaları gönderdiğini, taraflar arasında çıkan tartışmada küçük çocuklarının ... isimli kişiden olduğunu ileri sürdüğünü, bunun üzerine erkeğin psikolojik travma yaşadığını, bu olay sonrası tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını beyanla tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)161 inci maddesi gereği zina nedeniyle boşanmalarına, ikinci kademede tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların ortak çocukları Mustafa Taha'nın velâyetinin davacıya bırakılmasına, erkek lehine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, zina yaparak boşanmaya sebep olduğunu, çocukların annede kalmak istemediğini, ihtiyaçlarının baba tarafından karşılandığını, kadının kira ödemeksizin ailesine ait bir evde oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
II. CEVAP
1.Davalı- davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; eşini aldatmadığını, iftira olduğunu, cinsel içerikli video kaydı ve görüşmesinin olmadığını, sözde eşini aldattığı kişinin eve gelmesinden erkeğin haberi olduğunu, eşinin bu kişiden borç alması nedeniyle bu kişinin eve geldiğini ancak kendisinin bu kişi ile herhangi bir olayının olmadığını, eşinin borcundan dolayı bu olayların meydana geldiğini, çalışmadığı ve herhangi bir gelirinin bulunmadığını, ortak çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olmadığını, boşanma talepli davada tedbir nafakası talep etmiş iseler de bu taleplerinin değerlendirmeye alınmadığını beyanla kadın lehine boşanmaya karar verilmesi halinde kararın kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuklar lehine boşanmaya karar verilmesi halinde kararın kesinleşmesi ile iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500,00'er TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; çalışmadığını ve herhangi bir gelirinin bulunmadığını, kişi ile herhangi bir olayının olmadığını, eşinin borcundan dolayı bu olayların meydana geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının başka bir erkekle uzun sayılabilecek bir süredir devam eden birlikteliğinin olduğu ve bu erkekle cinsel birliktelik yaşadığı ile davacı kocanın bu birlikteliği 2019 yılı Kasım ayında öğrendiği, 03.12.2019 tarihinde boşanma davasını açtığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve görüşleri, alıştıkları artan sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuklarının velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararlara uygun olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu değerlendirilerek erkek lehine maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, danışmanlık noktasında tedbiren ...Çocuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddine, kadının birleşen davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet ve kadının talep ettiği tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, velâyet ve kadının tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında zina hukuki sebebine dayalı davanın kabulü için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, velâyet düzenlemesi, kadın lehine tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161 inci maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.