Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2089 E. 2023/6257 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, delillerin takdiri, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi ve miktarı ile tazminat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-karşı davacı kadın vekilince ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1111 E., 2022/2510 K.

...

...

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/751 E., 2021/650 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine,karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacının müvekkiline soğuk davrandığını, odasını ayırdığını, önceki evliliğini müvekkilinden sakladığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve cinsel şiddet, hakaret ve küfür, birlik görevlerini yerine getirmeme, tehdit, ayağında çatlak oluşan kadını hastaneye götürmeme, ilgisizlik şeklinde kusurlu davranışlarının olduğunu bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 30.09.2015 tarihinde evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı, evlendikten sonra yurt dışında yaşamaya başladıkları, tanıklar ...,... beyanlarına göre erkeğin davalı- karşı davacı kadına şiddet uyguladığı, taraflar 2016 yılında Türkiye'ye izne geldiklerinde karşı davacı ...'ın ayağının kırıldığı, davacı ...'ın bu süreçte eşi ve tedavisiyle hiç ilgilenmediği, karşı davacı kadının tedavisiyle kendi ailesinin ilgilendiği, tanık anlatımlarından tarafların fiili ayrılığının ne şekilde gerçekleştiğinin tam olarak anlaşılamadığı ancak karşı davacı kadının en son Hollanda'da bir hafta kadar kendi akrabalarının yanında kaldığı, akrabalarının Türkiye'ye dönüş için karşı davacının uçak biletini aldıkları ve kadını Türkiye'ye gönderdikleri, dinlenen erkek tanıklarının taraflar arasında yaşanan geçimsizliğe ilişkin bilgi sahibi olmadıkları, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davacı- karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu,asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı- karşı davacı kadın için aylık 500,00 TL tedbir/700,00 TL yoksulluk nafakası, kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; nafakaların ve maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı kadına kusur yüklenmemesinin yerinde olduğu, erkeğin bildirdiği delillerle kadının kusurunu ispat edemediği, erkeğe yüklenen kusurların ise hatalı olduğu, dava ve karşı dava dilekçesindeki anlatımdan tarafların kadının ayağının kırılmasından sonra evlilik birliğine devam ettiklerinin anlaşıldığı, vakıanın kadın tarafından affedildiğinin en azından hoşgörü ile karşılandığının kabul edilmesinin gerektiği, izah edilen nedenden ötürü kadının rahatsızlığı ile ilgilenmeme kusurunun erkeğin kusurlarından çıkarılmasının gerektiği, her ne kadar tanık... kadın ile görüntülü konuştuğunda kadının kolunda morluk gördüğünü belirtmiş ise de tanığın beyanının zaman unsuru içemeyen soyut bir anlatım olduğu, kadının saçından sürüklenmek suretiyle fiziksel şiddete uğradığından bahisle saçlarını kısa kestirdiği yönündeki tanık anlatımlarının fiziksel şiddeti ispata elverişli olmadığı, özellikle tanıklar... ve ...'nin bu sebebe dayalı fiziksel şiddet bulgusu gördüklerine dair beyanlarının olmadığı, bu itibarla ortada devamlılık arz eden fiziksel şiddetten bahsedilemeyeceği, bu noktada tanık ...'nin zamanı belli olmayan bir telefon görüşmesinde erkeğin kadın için kafasını duvara vuruyor biçimindeki beyanının erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı biçiminde değerlendirilemeyeceği, boşanma kararının istinaf edilmemesi nedeni ile boşanma hükmünün kesinleştiği, her iki yanın da kusursuz olduğu, her iki taraf için de tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı- karşı davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kadının, fiziksel şiddete uğradığını belirterek kararın kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının ödeme şekli ve miktarı,tazminatların reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadının tazminat taleplerinin reddi ile yoksulluk nafakasına taptan hükmedilmesi ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi,175 inci ve 176 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...