Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2119 E. 2023/6549 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat miktarı, yoksulluk nafakası miktarı ve nafakaya ÜFE oranında artırım uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunarak, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler bozma için yeterli görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/85 E., 2022/2176 K.

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Banaz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/211 E., 2020/40 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı aleyhine terk sebebine dayalı açtığı boşanma davasının Banaz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2014/285 Esas, 2015/121 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, kararın 15.04.2015 tarihinde kesinleştiğini, reddedilen davadan sonra tarafların bir araya gelmediklerini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacının başka bir kişi ile gayri resmi yaşantısına devam ettiğini, kusurlu tarafın boşanma talep edemeyeceğini belirterek, öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkili yararına 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile daha önce Mahkemece hükmedilen tedbir nafakasının 1.000,00 TL artırılarak aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden terke dayalı boşanma davasının, reddedilip kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispat edilemediği,davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına davalı kadın yararına 600,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden itibaren 750,00 yoksulluk nafakası olarak devamına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata,yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde;erkeğin sadakatsiz olduğunu, takdir edilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, kusur belirlemesi, boşanma hükmü, tazminat ve nafaka miktarları, tazminatlara faiz uygulanması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği,ayrıca kadının erkek aleyhine Banaz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde açıp erkeğin boşanma dava dosyası ile birleştirilen 2013/441 Esas, 2014/250 Karar sayılı dosyasında erkek aleyhine belirlenen ve kesinleşen " kadının bakım ve ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kadının babasının yardım ve destekleri ile hayatını idame ettirdiği" maddî vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesi,kusur gerekçesinin düzeltilmesinin gerektiği, davalı kadının, cevap dilekçesinde açıkça yoksulluk nafakasına artırım uygulanması talebinde bulunmadığı, Mahkemece, talep aşılarak kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına ÜFE artırım oranının uygulanmasına karar verilmesinin doğru görülmediği, yine mahkemece, davalı kadın, cevap dilekçesinde maddî ve manevî tazminatlar için faiz uygulanması talebinde bulunduğu halde; bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğu, bu nedenle davalı kadının; kusur gerekçesi, tazminat miktarları ve tazminatlara faiz uygulanmamasına, davacı erkeğin; yoksulluk nafakasına ÜFE oranında artırım uygulanmasına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, kararın bunlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, kusur gerekçesinin yukarıdaki gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı kadın yararına, takdir edilen aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL maddî tazminatın ve davalı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde;kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, belirterek kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının miktarı ve ÜFE oranında arttırım yapılması gerektiği yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi,175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...