Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2128 E. 2024/8239 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylar, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2162 E., 2022/1495 K.

DAVA TARİHİ : 29.06.2021

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/548 E., 2019/319 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... ile karşı taraf davacı ... ve vekilleri gelmedi. Davacı vekiline usulüne uygun tebligatın yapıldığı yapılan yoklamada davacı ... vekilinin gelmediği ve mazeret bildirmediği görüldü. Davalı ...'nin temyiz dilekçesinde belirttiği adrese duruşma gününün tebliği için çıkan tebligat parçasının adreste tanınmadığı belirtilerek bila tebliğ iade edildiği yapılan yoklamada gelmediği anlaşıldı. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini, ortak çocuklar için için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; eşinin sadakatsiz olduğunu ancak onu affettiğini, eşini sevdiğini boşanmak istemediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının evlilik birliğinin kendine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, bir tartışmalarında davalının davacının kolunu büktüğü, davalının davacı tarafın bütün ailesine hatta dayıları ve amcalarına bile mesaj çekerek "özürlü kızı bana verdiğiniz gelin alın" diye davacıyı aşağılayıcı mesajlar çektiği, bu tip mesajları davacının tüm akrabalarına ve köylülerine gönderdiğini ve yine cami hoporlöründen çıkıp anons yapacağını söylediği, davacının başka biri ile görüştüğü ile ilgili davacının aile bireylerine mesajlar attığı, davacının babasını arayarak davacının başka bir erkekle fuhuş yaptığını söylediği, davacının başka birinden hamile diye iddialarda bulunduğu, davalının davacının erkek kardeşlerini arayarak "kardeşiniz namusunuzu kirletti siz nasıl erkeksiniz namusunuzu temizlemediniz" taciz ettiği, davalının davacının konuşma kusurundan dolayı davacıyı aşağıladığı, "yumurta getirecem üzerine yatıracam civciv çıkaracaksın" gibi davacıyı küçük gösteren kelimeler kullandığı, davacı hamileyken onunla ilgilenmediği, sorumsuz davrandığı, davalının sürekli bir işte çalışmadığı, eşi ve çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmediği, ortak evde huzursuz bir ortam olduğu, davalının evde kuş beslediği, sayısı fazla olduğundan evin pislendiği ve davacının bu durumdan hoşnut olmadığı, tarafların fiili olarak ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin devam ettirilmesinde davacı yönünden hukuki bir yarar kalmadığı ve davalının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, her ne kadar davalı tarafın da davacının kusuruna ve sadakatsizliğine ilişkin iddialarda bulunmuş ise de sunulan deliller yasaya aykırı olarak elde edilen deliller olduğu somut olaylarda davacının kusurunun ispatlanamadığı, tarafların ergin olmayan ortak çocuklarının velâyetinin annede kalmasının daha yararlı olacağı davacı anneye verilmesine karar verildiği, çocuklar için nafakaya hükmedildiği, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kadın yararına manevî tazminat koşullarının da oluştuğu gerekçesi ile davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 200,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak davalının ortak evde olağanın çok üzerinde olmak üzere kuş beslediği, bu amaçla eve çok sayıda kuş ve kafes koyduğu, eşi ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, ortak çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, sorumsuz davrandığı, düzenli olarak çalışmadığı, davacının başka bir erkekle birlikte olduğu yönünde konuştuğu, davacıyı bu yönde babasına şikayet ettiği ve mesajlar gönderdiği hususlarının davacı tarafından usulünce kanıtlandığı, buna karşın Mahkemece davalıya, bir tartışmalarında davacının kolunu büktüğü, davalının davacı tarafın bütün ailesine hatta dayıları ve amcalarına bile mesaj çekerek "özürlü kızı bana verdiğiniz gelin alın" diye davacıyı aşağılayıcı mesajlar çektiği, bu tip mesajları davacının tüm akrabalarına ve köylülerine gönderdiği, cami hoporlöründen çıkıp anons yapacağını söylediği, davacının başka birinden hamile kaldığı yönünde iddialarda bulunduğu, davalının davacının erkek kardeşlerini arayarak "kardeşiniz namusunuzu kirletti siz nasıl erkeksiniz namusunuzu temizlemediniz" diyerek taciz ettiği, davalının davacının konuşma kusurundan dolayı davacıyı aşağıladığı, "yumurta getirecem üzerine yatıracam civciv çıkaracaksın" gibi davacıyı küçük gösteren kelimeler kullandığı yönünde kusur yüklenmiş ise de, davacı tarafça dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak dayanılmayan yahut dilekçeler teatisi sona erdikten sonra sunulan cevaba cevap dilekçesinde dayanılan bu vakıaların kusur tespitinde davalıya yüklenmesinin doğru olmadığı, yine davacı, davalının, hamileliği sırasında kendisi ile ilgilenmemesini de boşanma sebebi olarak belirtmiş ise de, bu vakıanın üzerine taraflar evlilik birliğini devam ettirmiş olduğundan bu vakıanın da kusur tespitinde davalıya yüklenmesi mümkün olmadığı, davalının, cevap dilekçesinde, herhangi bir delile dayanmadığı, gerek cevap dilekçesinde gerekse duruşmalarda eşini sevdiğini, evliliğini devam ettirmek ve yuvasını kurtarmak istediğini, boşanmak istemediğini, eşinin sadakatsizliğini affettiğini belirtmiş olduğundan davacıya kusur yüklenmesine imkan bulunmadığı, boşanmayı gerektiren olaylarda ortak evde olağanın çok üzerinde olmak üzere kuş besleyen, bu amaçla eve çok sayıda kuş ve kafes koyan, eşi ve çocuklarına karşı ilgisiz davranan, ortak çocukların ihtiyaçlarını karşılamayan, sorumsuz davranan, düzenli olarak çalışmayan, davacının başka bir erkekle birlikte olduğu yönünde konuşan, davacıyı bu yönde babasına şikayet eden ve mesajlar gönderen davalı erkeğin tam kusurlu, davacı kadının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile davalının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların kusur oranları değişmemekle birlikte gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden karar gerekçesinin düzeltilmesine, davalının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma, velâyet, kusur, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.