"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili yararına 70.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.02.2020 tarihli ve 2017/277 Esas, 2020/61 Karar sayılı kararıyla; davacı karşı davalı kadının güvensiz ve saygısız davranışları ve israfçı tutumları, ile evlilik birliğinin çökmesine neden olduğu, aile birliğinin gereklerine aykırı olarak sürekli bir biçimde ailenin gelir seviyesinin çok üstünde lüks ve gizli harcamalar yaparak kendisini ve çocuklarını zor durumda bıraktığı, bu tutumsuz harcamalar neticesinde eve iki defa haciz geldiği, davalı karşı davacı erkeğin de FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü yapılanması içerisinde olduğu gerekçesi ile görevden alınarak ihraç edildiği, bu nedenle boşanmaya neden olaylarda her iki tarafın da eşit kusuru olduğu bu hali ile evlilik birliğinin taraflar yönünden çekilmez hale geldiği gerekçesi ile, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Yavuz ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi yönünden, davalı karşı davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli ve 2020/1295 Esas, 2022/797 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, tarafların istinaf başvuru nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında anlaşmazlık olduğu, evlilik birliği içerisinde, davacı- karşı davalı kadının, güvensiz, saygısız davranışlarının olduğu, israfçı olduğu, davalı- karşı davacı erkeğin de, FETÖ/PDY terör örgütü bağlantısı nedeni ile görevinden ihraç edildiği, taraflara yüklenen bu kusurlar nedeni ile taraflar arasında evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulüne ilişkin karar ve karar gerekçesinin, davalı- karşı davacı erkek tarafından talep edilen maddî ve manevî tazminat reddine ilişkin karar ve karar gerekçesinin toplanan delilere, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine, taraflarca açılan boşanma davasında karar tarihi itibari ile alınması gerekli karar ilam harcı yönünden eksikliğin kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile İlk Derece Mahkemesi kararının harçlara ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadın tarafından açılan boşanma davasında İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibari ile alınması gerekli 54,40 TL karar ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın, davalı karşı davacı erkekten alınarak, hazineye irad kaydına, davalı karşı davacı erkek tarafından açılan karşı boşanma davasında İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibari ile alınması gerekli 54,40 TL karar ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL eksik harcın, davacı karşı davalı kadından alınarak, hazineye irad kaydına hükmedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi yönünden; davalı karşı davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.06.2022 tarihli ve 2022/4272 esas, 2022/6214 karar sayılı kararı ile İlk derece ve bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre; davacı karşı davalı kadından FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği iddiası ile görevinden ihraç edilen erkek eşle evlilik birlikteliğini devam ettirmesi beklenemeyecekse de, kadının kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları dikkate alındığında, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğu, davalı karşı davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı karşı davacı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dava dosyası, taraflarca gösterilen ve toplanan tüm deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, tarafların istinaf başvuru nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında anlaşmazlık olduğu, evlilik birliği içerisinde, davacı- karşı davalı kadının, güvensiz, saygısız davranışlarının olduğu, israfçı olduğu, davalı- karşı davacı erkeğin de, FETÖ/PYD terör örgütü bağlantısı nedeni ile görevinden ihraç edildiği, taraflara yüklenen bu kusurlar nedeni ile taraflar arasında evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere davacı-karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğu, erkeğin hafif kusurlu olduğu, boşanmaya neden olan olayların, davalı-karşı davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, boşanma sonucu erkeğin en azından kadının maddi desteğini yitirdiği, erkek lehine tarafların ekonomik-sosyal durumları tazminata esas olan fiilin ağırlığı, hakkaniyet kuralları dikkate alınarak uygun miktarda maddi-manevî tazminata, davacı-karşı davalı kadın ve davalı karşı davacı erkek tarafından açılan boşanma davalarında kusur belirlemesi, erkek tarafından talep edilen maddi-manevî tazminat dışında verilen kararlar kesinleştiğinden bu yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadın ve davalı karşı davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci ve ikinci fıkrası gereğince açılan boşanma davalarında kusur belirlemesi, erkek tarafından talep edilen maddi-manevî tazminat dışında verilen kararlar kesinleştiğinden bu yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı karşı davacı erkeğin maddi ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile davalı karşı davacı erkek yararına 8.000,00 TL maddÎ, 6.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı karşı davacı erkek tarafından temyiz kanun yolu ve sonrasında yapmış olduğu 397,80 TL temyiz kanun yolu başvurma harcı, 80,70 TL karar-ilam harcı olmak üzere toplam 478,50 TL temyiz kanun yolu yargılama giderinin, verilen kararın davalı karşı davacı erkek lehine, davacı karşı davalı kadın aleyhine olduğundan davacı karşı davalı kadından alınarak, davalı karşı davacı erkeğe ödenmesine, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda boşanmanın fer'î niteliğinde duruşma açılarak karar verildiğinden takdiren davalı karşı davacı erkek lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına hükmedilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı karşı davalı kadın vekili, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tamamıyla kusurlu olduğunu, müvekkilinin davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, maddi ve manevî tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkili aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili, Bölge Adliye Mahkemesince tazminatlar dışında kalan hususlarda karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığını, Yargıtay bozma ilamı ile kadının tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kadının davasının reddi gerektiğini, kararın gerekçeden yoksun olduğunu, duruşma açılması nedeni ile lehlerine maktu vekâlet ücreti ile hüküm altına alınan tazminatlar yönünden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tazminatların çok düşük belirlendiğini, yargılama gideri yönünden sadece istinaf ve temyiz aşamasındaki giderlere hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kusur ve tazminat talepleri dışında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması, tazminatların miktarı, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı karşı davacı erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı) 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi Dairemizin bozma ilamından önce hüküm altına alınan yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin taraflarca temyiz edilmeden kesinleştiği, bu kapsamda kesinleşen yargılama harç ve giderleri hususunda yeninde hüküm kurulmamasında ve bozma ilamımız sonrasında yapılan yargılama neticesinde kanuni zorunluluk gereği açılan duruşma nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı gibi ayrıca boşanma davasının kabul ve reddi halinde vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de boşanmanın fer'î niteliğindeki talepler yönünden ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden erkek yararına BOZULMASINA,
2.Davacı karşı davalı kadın vekilinin tüm, davalı karşı davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Şerife'ye yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran Selahattin'e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.