Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2132 E. 2023/6543 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterliliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek bir miktar belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi ve manevi tazminat yönünden kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2260 E., 2022/1787 K.

...

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/1074 E., 2020/52 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesi kararı, ... erkek vekili tarafından kusur belirlemesi yönünden istinaf edilmeyerek, kadının bu yöndeki istinaf başvurusu ise esastan reddedilerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı -davalı erkek vekilinin, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının bankada çalışıyor olmasına rağmen, özellikle son 4 senedir eve hiçbir maddî katkıda bulunmadığını, davacı- davalının da davalı- davacıdan böyle bir talebinin de bulunmadığını, ancak kadının eve maddî katkı sağlamamanın yanında yaptığı alışverişler, alışverişlerinin bedellerini ödememesi nedeni ile erkek ve ailesinin sürekli bankalar ve alışveriş mağazaları tarafından telefonla arandıklarını, eve sürekli davalıya ilişkin borç bildirim kağıtlarının geldiğini, evlendiklerinden kısa süre sonra erkeğin, kadının 20.000,00 TL kredi borcu olduğunu öğrendiğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, eş ve çocuğuna ilgi göstermediğini, sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, birkaç defa evden kovduğunu, evi terk ettiğini bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 3.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, aylık 3.000,00 TL tedbir- iştirak nafakasına, 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacı- davalı erkeğin davalı-davacı kadına ve ortak çocuğa fiziksel şiddette bulunduğu, hakaret ettiği, başka bir bayanla birlikte diyetisyene giderek güven sarsıcı harekette bulunduğu, evi sebepsiz terkettiği, davalı- davacı kadının borç yaptığı, icralık olduğu, davacıya hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı- davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra her ay 600,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, davalı-davacı kadın için ara kararla bağlanan 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılmasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, yoksulluğun reddi, tazminatların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas fiillerin ağırlığı, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi nazara alındığında davalı-davacı kadın eş yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, ayrıca davalı-davacı kadın tarafından tazminatlar için faiz talep edilmesine rağmen bu konuda karar verilmemesinin hatalı olduğu, belirtilerek davalı-davacının maddî ve manevî tazminatın miktarına ve faize hükmedilmemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminat miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.... erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının hakaret ettiğini, borçlandığını belirterek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a) Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî-manevî tazminat miktarları yönlerinden davalı- davacı kadın yararına BOZULMASINA,

b) ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Elif'e iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...

...