Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2135 E. 2023/5150 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık anlatımları ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davalı erkeğin uyuşturucu kullanımı, şiddet ve ekonomik desteksizlik gibi eylemlerinin evlilik birliğini temelinden sarstığı sonucuna varılarak ve boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğuna kanaat getirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2704 E., 2022/1701 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/468 E., 2020/791 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve ıslah dilekçesinde özetle; tarafların ekonomik durumları nedeniyle, davalı yanın babasının evine taşındıklarını, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ekonomik olarak destek olmadığını, uyuşturucu madde kullandığını, evde sürekli alkol aldığını, hamile kalan müvekkilinin sağlık sorunlarıyla da ilgilenmediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 750,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve dilekçesinde özetle; erkeğin bağımlı olmadığını, tedavisini tamamladığını, tarafların ayrı evde oturduklarını, boşanmak istemediğini bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının evlilik birliği sırasında uyuşturucu madde kullandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini ve ekonomik olarak destek olmadığını belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu değerlendirilerek maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 250,00 TL artırılarak karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk için her ay aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velâyeten davacıya verilmesine, davacı lehine 18.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek,hükmün tamamı yönününden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, tanık anlatımlarındaki objektif olmayan ve hatta çelişkili ifadeler ve dosya kapsamındaki deliller yeniden incelendiğinde erkeğe atfedilecek kusur bulunmadığının ortaya çıkacağını, erkeğin uyuşturucu bağımlısı olmadığının Adli Tıp Raporu ile sabit oduğunu, tanık beyanlarıyla erkeğin madde bağımlısı biri gibi gösterildiğini, sosyal çevrelerine bir uyuşturucu bağımlısı olarak lanse edildiğini, bunun bir iftira olduğunu, kadının iki buçuk yıl sonra yeni iddialar ileri sürdüğünü, tarafların aileden ayrı bir evde oturduklarını ancak işleri bozulmaya başladığından bir süreliğine ailesinin evine geçtiklerini, şiddet konusundaki tanık ifadelerinin çelişkili olduğunu, boşanmada kusuru bulunmayan davalı erkek aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat kararlarının kaldırılması gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ve kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.