Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2211 E. 2023/6567 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması davasında, taşınmazın cebri icra yoluyla satılmasının davanın konusuzluğuna etki edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu şerhi konulmadan önce cebri icra yoluyla satışı kesinleşmesi ve mülkiyetin üçüncü kişiye geçmesi nedeniyle aile konutu niteliğinin ortadan kalktığı ve davacının korunmaya değer bir yararının kalmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın konusuz kaldığı yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/509 E., 2022/1551 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/76 E., 2019/983 K.

Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve dilekçesinde özetle; davalı ...'la 01.01.1994 yılından bu yana evli olduklarını, tapuda davalı adına kayıtlı ... Kartal/İstanbul adrdesinde bulunan gayrimenkülün aile konutu olarak kullanıldığı, bu taşınmaza ...Bankası lehine 220.000,00 TL bedelle 26.11.2010 tarih 15611 yevmiye numarası ile 1. Dereceden ipotek tesis edildiğini, daha sonra davalı eşin, açık onayını almadan tapuda kendi adına kayıtlı olduğunu, ancak ortak malik oldukları taşınmaz üzerine diğer davalı ... lehine 400.000,00 TL bedelle 15.11.2012 Tarih, 20580 yevmiye numarası ile ikinci dereceden ipotek tesis ettirdiğini, davalı ... ipotek tesisi için gerekli olan eş rızasının işlemler sürecinde alınmadığını bildiğini bu nedenle kötü niyetli olduğunu, ipotek resmi senedinde taşınmazın mesken niteliğinde olduğu yazmasına rağmen eşinin muvafakatinin alınmadığından ipotek tesisi sağlandığını, davacının okuma yazma bilmediğini, icra takibinden satış aşamasında haberdar olduğunu, takip sürecinden haberdar olduktan sonra taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koydurduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne yevmiye numarası ile 2. Derecede ipotek tesis edildiğini, kendisinin muvafakatinin alınmadığını dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerindeki davalı lehine 15.11.2012 tarih, 20580 yevmiye numarası ile tescil edilen ipoteğin kaldırılmasını, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı eş, lehine ipotek tesis edildikten sonra uzunca bir süre borcunu ödeyeceğini söyleyerek oyaladığını, uzun yıllarca alacağına kavuşamadığını, İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün 2016/27842 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, takipteki ödeme emrinin borçlunun eşi olan davacıya bizzat tebliğ edildiğini, ödeme emrinin borçlunun eşine tebliğ edilmesinin ardından İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/12 Esas sayılı dosyası ile icra takibine itiraz edildiğini, davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ardından ihale yapılarak taşınmazın usulüne uygun bir şekilde alacağına mahsuben satın alındığını, bunun üzerine davalı ...'ın İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/898 Esas, 2018/1083 Karar sayılı kararı ihalenin feshi davasının reddine karar verildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2019/199 Esas, 2019/252 Karar sayılı kararı ile istinaf talebinin reddine karar verildiğini, davacının okuma-yazma bilmediği ve icra takibinden haberdar olmadığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafça aile konutu şerhinin, satış işlemlerinden sonra, yani ipotek tesis işleminden yıllar sonra gerçekleştirildiğini, ipoteğin varlığından haberdar olmasına rağmen, eşinin borcu ödeyeceğini düşündüğünün açık olduğunu ileri sürerek haksız yere açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu edilen taşınmazda davacı ve eşi davalı ...'ın ikamet ettikleri, dava konusu ...l/İstanbul adresinde bulunan taşınmaz hakkında maliki bulunan davalı ... tarafından diğer davalı ... lehine 400.000,00 TL bedelle 15.11.2012 Tarih, 20580 Yevmiye numarası ile 2. Dereceden ipotek tesis işlemi yapıldığı, İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün 2016/27842 Esas sayılı takip dosyası ile; ipotekli takip yapıldığı, 27.07.2018 tarihinde alacaklı ...'ın alacağına mahsuben ihale edildiği, İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 15.11.2018 tarih, 2018/898 Esas, 2018/1083 Karar sayılı ilamı ile; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 18.02.2019 tarih ve 2019/199 Esas, 2019/252 Karar sayılı ilamı ile; istinaf dilekçesi süresinde olmadığından istinaf talebinin reddine karar verildiği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 10.06.2019 tarih ve 2019/7232 Esas, 2019/9832Karar sayılı ilamı ile; kararın onanmasına karar verildiği; taşınmazın aile konutu niteliği gerek iradi temliklerle, gerekse cebri icra sonucu (ihale yoluyla) mülkiyetin kazanılmasıyla kaybedilmekte olup, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliği kesinleşen ihale nedeniyle kalmadığı, davacının ipotek işlerinden haberdar olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın reddine; Mahkemece konulan tedbir kararının kararın kesinleşmesine kadar devamına; davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aile konutu olduğunun sabit olduğunu, ipotek tesis edilirken rızasının alınmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararı ile lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ipotek işlemine açık rızası bulunduğu hususu ispatlanamadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.05.2017 tarih ve 2017/1604 Esas, 2017/967 Karar sayılı kararı gereğince; açık rıza alınmadan yapılan ipotek işlemi geçersiz olacağı, davanın kabulü gerekmekte ise de; tapuda kaydına işlenmemiş olmakla birlikte ihalenin kesinleşmesiyle mülkiyetin eş dışında bir başkasına geçmiş olması 4721 sayılı Kanun’nun 194 üncü maddesine göre korunmaya değer yararı bulunmadığı, aile konutu niteliğini kaybetmiş olmakla davanın konusuz kaldığı, ancak dava tarihindeki haklılık nedeniyle yargılama giderleri yönünden karar vermek gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle Davanın konusu kalmadığından ipoteğin kaldırılması talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına yargılama giderleri ile vekâlet ücretine; davacı vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davalı ...'in istinaf talebinin hükmün kaldırılma gerekçesine göre incelenmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yargılama sırasında satışın durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle taşınmazın henüz ihale alıcısı adına tescil edilmediğini, davanın konusuz kalmasının bu durumda mümkün olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının konusuz kaldığı kararı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davalı ... hakkında tefecilik nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu, ödenmiş alacak nedeniyle evin satıldığını, bu nedenle menfi tespit davası açtığını, davanın İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1013 Esas sayılı dosyası ile halen derdest olduğunu, bu nedenle huzurda ki dosyanın konusuz kalmasının mümkün olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının konusuz kaldığı kararı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davacının ipotekten haberdar olduğunu, ihalenin feshi davalarının reddedildiğini, ihale tarihi itibarıyla konut üzerine aile konutu şerhi konulduğunu, mevcut dava ve diğer davalarda davacı ile davalı eş ...'ın birlikte hareket ederek, davalı ...'ın alacağını geciktirme amacı güttükleri, muvazaalı şekilde alacaklının alacağına kavuşmasını engellemek maksadıyla son çare olarak huzurdaki davayı açtığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafça açılan aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasında taşınmazın aile konutu olup olmadığı ile taşınmazın cebri icra yoluyla satılması nedeniyle ipoteğin kaldırılması talebinin konusuz kalıp kalmayacağı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...