Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2221 E. 2023/4783 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı ve davanın kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin boşanma davasını kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı, sosyal inceleme raporunda çocukların erkeğin fiziksel şiddet uyguladığına yönelik beyanlarının hükme esas alınamayacağı ve kadının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/521 E., 2022/1554 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/133 E., 2020/28 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, kötü davranışlarına artık tahammül edemediğini, evliliğin fiilen sona erdiğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadınla ruhen ve fikren farklı kişiliklere sahip olmaları nedeniyle tartışmalar yaşandığını, ancak evliliğin devamı için gayret gösteren, fedakarlık yapan tarafın kendisi olduğunu, İşbankasında temizlik personeli olarak asgari ücretle gece çalıştığını, gündüz çocuklarının bakımıyla ilgilendiğini, kadına karşı tehdit, hakaret, darp eylemlerinde bulunmadığını, kadının yaklaşık üç ay önce evi sebepsiz yere terkettiğini, kadının 2018 yılı Ocak ayında çalıştığı şirketten tazminatını alarak ayrıldığını, kendisine bu paranın üçüncü şahıslara gittiğini söylediğini, yine maaşından 1.000,00 TL arkadaşına verdiğini söylediğini, abisinin kızından 3.500,00 TL borç aldığını, eşinin maddî konularda sürekli huzursuzluk çıkarttığını, bir yıl önce bankadan habersiz olarak kredi çektiğini, maddî olarak kendisine yardımcı olmadığı gibi maddî zarar verdiğini belirterek davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin tedbiren kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 150,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispatlanması gerekeceği, dinlenen tanıkların sözlerinin bir kısmının temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak beyanlar olduğu, erkeğin kusurlu davranışları sonucu, evlilik birliğinin kadın yönünden çekilmez bir hal aldığını ispat edecek ve kadının davasını haklı gösterecek, kendi beyanından başkaca bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin ilk yıllarından itibaren kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu hususun tanık beyanları ve sosyal inceleme raporu ile de ispatlandığı, ayrıca erkeğin 20.05.2019 tarihli beyan dilekçesinde boşanma davasını kabul ettiği, açıklanan nedenlerle davanın reddinin usule ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kadına verilmesine ve çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakası verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususu ile kusurun erkekte olduğunu ispatlayamadığı, tanık Hasan'ın şiddete ilişkin beyanlarının 2006 yılına ait olduğu, bu tarihten sonra tarafların birlikte yaşamaya devam etmiş olmaları nedeni ile şiddet vakıasının affedilmiş en azından hoşgörü ile karşılandığını bu halde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu belirlendiğinden, davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek hükmün bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190,194, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle boşanma davasında, davalı erkeğin davayı kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağının ve sosyal inceleme raporunda çocukların erkeğin fiziksel şiddet uyguladığına yönelik beyanlarının hükme esas alınamayacağının anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.