Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2236 E. 2023/2927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek, erkeğin şiddet uyguladığı, kadının sadakatsizliğini ispatlayamadığı, velayetin annenin yanında kalmasının çocuğun menfaatine olduğu, nafaka ve tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/674 E., 2022/3017 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/250 E., 2021/788 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 02.04.2010 tarihinde evlendiklerini, taraflar evlendiklerinde müvekkilinin hamile olduğunu, bu dönemde erkeğin sürekli geceleri gazinoya gittiğini, alkol alıp müvekkile şiddet uyguladığını, düğünden sonra askere gittiğini, bu dönemde erkeğin annesinin müvekkile eziyet ettiğini, erkeğin müvekkilinin rızası olmadan düğünde takılan altınları bozdurup araba satın aldığını, ot ve kristal içtiğini, tarafların bir tartışmasında ise müvekkili bıçakladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının aynen iadesine mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000,00 TL bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra ziynet alacağına ilişkin talebini 31.125,00 TL olarak artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, asıl davanın reddini istemiş, kadının sadakatsiz olduğunu ileri sürerek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillerden erkeğin evlilik boyunca eşine fiziksel şiddet uyguladığı, taraflar arasında yaşanan son hadisede de eşine fiziksel şiddet uyguladığı, tarafların yaşanan şiddet hadisesinden sonra bir araya gelmedikleri boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının talep etmiş olduğu ziynet eşyalarının erkek tarafından iade edilmediğini, tanık beyanları ve dosyada mevcut fotoğraflarla da ispatladığı, erkek kadının başka bir erkekle birliktelik yaşayarak güven sarsıcı davranışlar sergilediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia etmiş ise de dinlenen erkek tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, dosyada iddiayı ispatlayan başka delilin olmadığı, karşı davanın ispatlanamadığı, 26.10.2010 doğumlu ortak çocuk ...'ın fiili ayrılıktan bu yana annesi ile birlikte yaşadığı, annenin bulunduğu ortamda çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz etki edecek bir durumun olmadığı, annesi ile yaşamak istediğini beyan ettiği, velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun yüksek yararına olduğu, boşanma ve ayrılık davası açılınca hâkimin davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasını, geçimini eşlerin mallarını yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alacağı, bu nedenle kadın ve çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, kadının düzenli gelir getiren bir işi olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, yoksulluk nafakasının koşulları oluşmadığı, velâyet hakkı kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğun giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, çocuk yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçları gözetilerek iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanmakla en azından eşinin desteğinden yoksun kalacağı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alınarak kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddi ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir, 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili, kusur belirlemesinde dikkate alınan ceza dosyasına delil olarak dayanılmadığını, suç tarihinin dava tarihinden sonra olduğunu, müvekkiline yüklenen kusurların ispatlanmadığını, davacı-karşı davalı kadının sadakatsiz olduğunu, karşı davanın kabulü gerektiğini, kadın yararına tazminat ve nafaka koşulları oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, çocuğun velâyetinin babasına verilmesi gerektiğini, ziynet alacağı davasının reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl boşanma davası ile ziynet alacağı davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek; kadının duruşmada maddî isteklerinden vazgeçmesine rağmen yararına tazminat ve nafakaya hükmedildiğini, kendisine ceza dosyası dayanak alınarak kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.