"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/55 E., 2022/2365 K.
DAVA TARİHİ : 11.10.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/699 E., 2021/694 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerinde ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması davasının ise usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davacı ile davalı ...'in evli olduklarını, dava konusu taşınmazın ise taraflarca kullanılmakta olan aile konutu olduğunu, davalı eş tarafından davacı kadının açık rızası alınmadan dava konusu taşınmaz üzerine davalı banka yararına ipotek tesis edildiğini, ipotek işleminin geçerli olmadığını, davalı banka tarafından sunulan muvafakatname altındaki imzanın kadına ait olmadığını iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotek işlemine dair davacı kadının açık rızasının alındığını, ekspertiz raporu düzenlenebilmesi amacıyla banka görevlilerinin dava konusu taşınmaza geldiği tarihte de davacı kadının bulunduğunu, görevlilere evi gezdirdiğini, davalı bankanın alacağını tahsil etmesini önlemek amacıyla bu davanın açıldığını ve davacı kadının kötü niyetli olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ...'a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olduğu ve davalı banka tarafından aile konutu üzerine ipotek tesis edildiği, ipotek tesis tarihinden önce de taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, her ne kadar davalı banka tarafından taşınmaz üzerine konulan ipotek ile ilgili davacı kadının açık rızasının olduğu iddia edilmişse de Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 16.03.2021 tarihli raporu içeriğinde de belirtildiği üzere muvafakatname altında bulunan imzanın davacı kadının eli ürünü olmadığı, aile konutu olan taşınmaz üzerine davacı kadının açık rızası alınmadan ipotek tesis edildiği, aile konutu şerhi konulması davası yönünden yapılan incelemede ise davacı kadının doğrudan dava açmak yolu ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep edemeyeceği, öncelikle tapu müdürlüğüne başvurup bu yöndeki talebinin reddedilmesi gerektiği, somut olayda davacı kadın tarafından aile konutu şerhi konulması ile ilgili tapu müdürlüğüne başvuru yapıldığı ve ret cevabı alındığının belgelendirilmediği, bu nedenle aile konutu şerhi konulması davasını açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması davasının ise usulden reddine, 153.697,50 TL harcın davalılardan ortak ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, yargılama giderlerinin davalılardan ortak ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 117.825,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan ortak ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, Adli Tıp Kurumu raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, başka bir kurumdan rapor alınması gerektiği, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotekten kadının bilgi sahibi olduğu, işbu davanın açılmasında bankanın kusurunun bulunmadığı, davanın kabulü ile banka aleyhine yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğu, bankanın harçtan muaf olduğu belirtilerek; ipoteğin kaldırılması davasının kabulü, yargılama gideri, harç, vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı kadın ile davalı ...'in 02.09.1985 tarihinde evlendikleri, davaya konu edilen Konya İli Meram İlçesi Kürdan Mahallesi 4682 ada 147 parsel E blok zemin kat 1 numaralı bağımsız bölümdeki taşınmazın davalı ... adına satış sureti ile tescil edildiği, adı geçen taşınmazın tarafların aile konutları olduğunun dinlenen tanık beyanından anlaşıldığı, davalı ...'in diğer davalı ...'na olan 3.000.000,00 TL borca karşılık taşınmaz hissesine 25.01.2018 tarihinde ipotek tesis edildiği, aile konutunun hak sahibi eş tarafından devrinin ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılmasının diğer eşin açık rızasına bağlı olduğu, bu rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemlerinin geçersiz olduğu, somut olayda davacı kadının ipotek tesisine açık razısına dair delil bulunmadığı, ipotek belgesindeki muvafakatnamedeki imzaya itiraz ettiği, imza incelemesi sonucunda imzanın davacıya ait olmadığı husunun kesin olarak tespit edildiği, raporun geçersiz olduğunun davalı banka tarafından yeterli delille ispat edilmediği, ipotek tesis işlemi tarihinde taşınmazın davacı ile davalı ...'in aile konutu vasfında olduğu ve tarafların evli bulunduğu, tapu kaydında taşınmazın aile konutu olduğuna dair bir şerh olmasa da bu vasfı yasa gereği taşıdığı, şerhin hak doğurucu değil açıklayıcı mahiyet arz ettiği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu belirtilerek; davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile ipoteğin kaldırılması, yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ipıoteğin kaldırılması davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişle olup olmadığı, yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.