"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/194 E., 2022/407 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 03.05.2016
KARAR : Kısmen ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen hususlar ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının sürekli eve geç geldiğini, dışarıda vakit geçirdiğini, davacıyı işyerinde birlikte çalıştıkları bir kadınla aldattığını, fiziksel şiddet uyguladığını, ayrıca davacıya düğünde takılan ziynet eşyaları ile davalının borçlarının ödendiğini ve bir daha davacıya iade edilmediğini iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'nun velâyet hakkının davacı anneye tevdiine, davacı için aylık 500,00 TL, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL nafaka ile 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline, ayrıca ziynet eşyalarının davacıya iadesine, iadesi mümkün olmaması halinde şimdilik 10.000,00 TL bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının sadakatsiz davrandığını, son bir yıldır arkadaşları ile gece hayatına başladığını, eve geç vakitlerde geldiğini, başka erkeklerden gelen gizli mesajlarını yakaladığını, gece yarısı ve sabaha karşı E.K. isimli kadınla normal arkadaşlık sınırlarını aşan mesajlarını gördüğünü, telefonuna gizlice ortam dinleme ve takip yazılım programı yükleyerek kendisini takip ettiğini, işyerine gelerek davalı karşı davacının kendisini aldattığını amirlerine söylediğini ve rezalet çıkarttığını, küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, kendisi için aylık 750,00 TL, ortak çocuk için aylık 350,00 TL nafaka ile 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte dava karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.01.2019 tarihli ve 2018/66 Esas ve 2019/66 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü ile davacı karşı davalının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine göre açtığı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması iddiasına dayalı olarak açılan asıl ve karşı davanın boşanma yönünden kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ...'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için dava tarihinden aylık 350,00 TL, 01.03.2017 tarihinde aylık 600,00 TL tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminat, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, ziynet alacağı talebinin reddine, davalı karşı davacı erkeğin velâyet, tedbir, iştirak, yoksulluk, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kendi davasında hukuksal sebep, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyası alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2021 tarihli ve 2019/935 Esas ve 2021/1855 Karar sayılı kararıyla; usul ve kanuna uygun olan hükme karşı tarafların istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, zina nedenine dayalı açılan davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.02.2022 tarihli 2021/10828 Esas ve 2022/1374 Karar sayılı kararı ile; davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasında kadının talep ettiği ziynet alacağının miktarı 10.000,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesin olması sebebi ile kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, tarafların diğer temyiz itirazları incelendiğinde de kadının tüm erkeğin sair temyiz itirazlarının yersiz olduğu belirtilerek, davacı-karşı davalı kadının, erkeğin kendisine uyguladığı şiddetten sonra evlilik birliğini devam ettirdiği, bu nedenle erkeğin şiddet eylemini affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı, Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre ise tarafların eşit kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemeyeceği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi'nin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden bozulmasına, sair temyiz itirazların reddi ile temyize konu bu bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen hususlar ile ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı-karşı davalının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin algı oluşturarak kusurlarını hafifletmeye çalıştığını, tüm kusurun erkekte olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı kanunun 166 ncı, 174 üncü, 169 uncu ve 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.