Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2333 E. 2024/1734 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın, ipotekle teminat altına alınmış bir borç nedeniyle satılması üzerine açılan ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kalıp kalmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kime yükleneceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satışı kesinleştiği için ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kaldığı, ancak davanın açıldığı tarihte davacının haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı bankaya yüklenmesinin doğru olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

..

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/346 E., 2022/452 K.

DAVA TARİHİ : 17.10.2017

KARAR : Konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 803 ada 3 parselde kayıtlı 19 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu, taşınmazın müvekkilinin açık rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, davalı Bankanın basiretli tacir gibi davranmadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi uyarınca ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Banka vekili özetle; taşınmazın aile konutu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.03.2018 tarihli ve 2017/366 Esas, 2018/145 Karar sayılı kararıyla; davacı eşin açık muvafakatini almadan aile konutu üzerine ipotek tesis etmiş olan davalı bankaca yapılan işlemin geçerli olduğunun kabul edilmeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile, 803 ada 3 parselde kayıtlı, 19 nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine tesis edilmiş olan ipoteğin kaldırılmasına, bağımsız bölüm üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Banka vekili davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2020/684 Esas, 2020/1269 Karar sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 22.09.2021 tarihli kararı ile "...ipotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu alacağına mahsuben davalı bankaya 10.11.2017 tarihinde cebri icra ile satılmış, ihalenin feshi davasının reddi üzerine eldeki davanın yargılaması devam ederken 21.3.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın ipoteğin kaldırılması davası olması ve dava konusu ipoteğin de paraya çevrilmiş olması nedeniyle dava konusuz hale gelmiştir. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi halinde, yargılama giderleri ile bunun kapsamına dahil olan vekâlet ücreti (HMK m. 323/1-ğ) hakkında, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak hüküm tesis edilmelidir (HMK m. 331/1). O halde; konusuz kalan dava hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilip, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama gideri ve vekâlet ücreti hakkında karar vermek üzere" hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaza yönelik ihalenin feshi davasının reddine dair kararın 21.3.2019 tarihinde kesinleştiği, davanın ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olduğu ve dava konusu ipoteğin de paraya çevrilmiş olduğu gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 16.10.2015 tarih ve 7485 yevmiye numarası ile ipotek tesis edildiği, işlem sırasında davacı eşin "açık rızasının" alınması gerektiği, davacı eşin "açık rızası" alınmadan yapılan işlem geçersiz olduğu, dolayısıyla davacının davanın açıldığı tarihte haklı olduğu gerekçesiyle yargılama harç ve giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, davacı lehine 31.000,00 TL vekâlet ücretine tesisine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Banka vekili ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek; konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı Banka vekili özetle; davanın reddi gerektiğini ve müvekkili Bankanın harçtan muaf olduğunu belirterek konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar, harç ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın, davalı banka lehine konulan ipotek kapsamında ihale sonucu satışının kesinleşmesi sebebiyle davanın konusuz kalıp kalmadığı, davacı yararına vekâlet ücreti takdiri ile davalı aleyhine yargılama giderleri takdirinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı Banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.