"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmolunan tazminatların miktarları yönünden bozulmasına, sair yönlerin onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
İlk Derece kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili lehine 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2017/819 Esas, 2018/835 Karar sayılı kararıyla erkeğin; cimri olması, evliliğin kendisine göre olmadığını, eşini ve kızını istemediğini söylemesi , hakaret etmesi, yatağını ayırması ve evden kovması nedeniyle davalı-karşı davacı kadın yönünden evlilik birliğinin temelinden sarsılarak çekilmez hale geldiğinin sabit ve mevcut olduğu, davalı- karşı davacı kadının da sürekli olarak bekar arkadaşlarıyla takılması, aşırı lüks harcamalar yapması nedeniyle davacı erkek yönünden de evlilik birliğinin temelinden sarsılarak çekilmez hale geldiğinin sabit ve mevcut olduğu, tarafların 2017 yılı Ağustos ayından beri ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin sarsılmasında meydana gelen olaylarda davalı kadına karşı ekonomik, sözel ve psikolojik şiddet uygulayan ve birlik görevini yerine getirmeyen davacı-karşı davacı erkeğin, aşırı harcamalar yaparak ekonomik şiddet uygulayan davalı- karşı davacı kadına karşı daha fazla kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata ve boşanmanın diğer fer'ilerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.12.2020 tarihli ve 2019/733 Esas, 2020/1580 Karar sayılı kararıyla her iki tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 25.02.2021 tarihli ve 2021/545 Esas, 2021/1698 Karar sayılı kararıyla kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06.10.2021 tarihli ve 2021/17 Esas, 2021/104 Karar sayılı karar ile bozma kapsamında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 60.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; karara karşı süresi içinde her iki taraf vekili tazminat miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.05.2022 tarihli ve 2022/3580 Esas, 2022/4579 Karar sayılı kararıyla yine kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen karar ile bozma kapsamında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili; tazminatların fazla olduğunu belirterek tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.