Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2396 E. 2023/5901 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kusurlarının af kapsamında olup olmadığı ve boşanma davasının kabulü için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirildiğinde, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararında bozma sebebi bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf mahkemesinin kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1423 E., 2022/2701 K.

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/767 E., 2021/448 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin, aile içerisinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, aile birlikteliğine sevgi ve saygı göstermediğini, kadına onur kırıcı, küçük düşürücü tutum ve davranışlarda bulunduğunu, sorumsuz davrandığını, aynı çatı altında yaşamanın mümkün olmadığını ve bu durumun zarar vermeye başlamakla sık sık tartıştıklarını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; erkeğin, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadına ve ortak çocuklara şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, hakaret ettiğini belirterek kadın ve ortak çocuklar lehine nafakaya karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; eşi ile karşılıklı isteyerek evlendiklerini, eşiyle ufak tefek tartışmalarının olduğunu ancak boşanma seviyesine gelecek kadar olmadığını, eşinin suçlamaları ve kusurları boşanmak amaçlı ortaya attığını, eşinin boşanma amaçlı yalanlar söylediğini, davacının şu an kendi ağabeylerinin yanında olduğunu, kendisinin de üç aydır mağdur durumda yaşadığını, eşinin bir rahatsızlık sebebiyle Ankara Dışkapı Hastanesinde ameliyat olduğunu, bu ameliyattan sonra şu an ikamet yeri olan Çankırı'ya gelmediğini, davacının üzerine attığı suçlamaları kabul etmediğini, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları, erkeğin, kadını tehdit ettiği, aşağıladığı, kadına hakaret ettiği, evin ihtiyaçlarına katılmadığı, şiddet uyguladığı, davalı erkeğin cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, ıslah dilekçesinin erkeğe 09.02.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen tanık deliline dayandığı dilekçenin süresinden sonra sunulduğu ve davacının, davalı tanıklarının dinlenmesine muvafakat etmediği dikkate alınarak, davalının tanıklarının dinlenmesine yer olmadığına karar verilmesiyle kadının ispatlanan kusurunun olmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ...,...'ın velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, diğer ortak çocuk ... yargılama sırasında ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 250,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun ispatlanmadığını, erkeğe kusur yüklenerek kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; boşanma davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışlarına göre davacı kadının boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacının taleplerinin kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin kanuna ve usule aykırı olduğunu, erkeğin kusurlarının affedildiğinin kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin kusurlarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusurlarının af kapsamında kalıp kalmadığı, boşanma davasının kabul edilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...