Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2405 E. 2023/5927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği ve miktarının uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1692 E., 2023/110 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/470 E., 2021/557 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların bu evlilikten bir çocuklarının olduğunu, evliliklerinin son dönemlerinde huzursuzlukların başladığını, davalının sorumluluklarını yerine getirmediğini, fiziki paylaşımlarının kalmadığını, evi terk edip gittiğini, dönmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçelerinde; davacıda psikolojik rahatsızlıkların bulunduğunu, bu rahatsızlıklarına katlanarak elinden geleni yaptığını, ilaçlarını zamanında verdiğini, buna rağmen davacının hiç çalışmadığını, davacının ailesi ile aynı apartmanda oturduklarını, ailesinin tarafların tüm hayatına müdahale ettiğini, hiç bir şekilde yardımcı olmadıklarını, ortak çocuğun bazı sıkıntılar nedeniyle Saray Sevgi Evleri Kız Yetiştirme Yurduna yerleştirildiğini, çocuğuna daha yakın olabilmek için yetiştirme yurduna yakın olan annesinin yanına gittiğini, evi terk etme kastının bulunmadığını belirterek, öncelikle açılan davanın reddine karar verilmesini, aksi halde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep vermiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadııın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirir bir kusurunun olmadığı, sadece çocuğuna yakın olmak için zaman zaman ailesinin yanına gittiği, davacı erkeğin ise rahatsızlıkları nedeniyle kadına gösterdiği tutum ve davranış ile erkeğin ailesinin tarafların evlilik birliğine müdahalesi dikkate alındığında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini, nafakanın reddi gerektiğini İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, ancak davalı kadının talebini aşar şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, İlk Derece Mahkemesince, davacı tanıklarının, davacı tarafça dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak dayanılan diğer vakıalara ilişkin anlatımlarının bir kısmı evliliğin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, bu nedenle davalı kadına kusur yüklenilmemesinin isabetli olduğu buna karşın davacı erkeğe vasi tayin edildiği için davacı erkeğin hareketlerinin iradi olmadığı gözetildiğinde davacı erkeğe kusur yüklenilmesinin hatalı olduğu, her iki eşin de boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışının toplanan delillerle ispat edilemediğinin kabulü gerektiği, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesi'ndeki değeri aşar şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğu, gerekçesi ile davacı erkeğin kusur belirlemesine, tedbir nafakasının miktarına ve vekâlet ücretine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının tedbir nafakası ile vekâlet ücretine yönelik hükümlerinin kaldırılmasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, hakkaniyet ilkesi ve talep miktarı gözetilerek davalı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadın yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretine, davacı erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili; davalı kadının sebepsiz evi terk ettiği vakıasını ispatladıklarını, tarafların halen ayrı yaşadıklarını, davalı kadının boşanmayı kabul etmemesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, müvekkilinin hastalığı sebebi ile çalışacak durumu olmadığını, tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşullarının oluşmadığını, miktarının fahiş olduğunu, davanın kabulü gerektiğini Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...