"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2116 E., 2023/47 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/199 E., 2021/451 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferîlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli şiddetine maruz kaldığını, tehdit ve hakaret ettiğini, sürekli kazma diye seslendiğini, erkeğin annesinin kadının annesine oğlum ...'yı çok dövüyor, buna üzülüyorum dediğini, kardeşlerini de, seni de öldürürüm diye tehditler savurduğunu, daha fazla katlanamayacağı için Antalya’ya tayin istediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk ... yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 250.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının ailesine yakın olmak istediğini, bunun için baskı yaptığını, sırf bu sebeple evi terk ettiğini, 40 derece ateşle yatarken evi terk edip gittiğini, davalının behçet hastalığı tedavisi gördüğünü, bu süreçte eşinden destek görmediğini, kadının aile bireylerinin özel hayatlarına karıştığını, eşinin bilgisi olmadan tayin istemesi nedeniyle davalının kişilik haklarının saldırıya uğradığını, ailesini istemediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine,karşı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin küçük tartışmalarda dahi kadına şiddet uyguladığı, erkeğin annesinin de oğlunun kadına şiddet uyguladığını ikrar ettiği, erkeğin kayın biraderinin üzerine yürüdüğü, kadına yönelik hakaret ve tehdit içerikli söylemlerinin olduğu, baskı uyguladığı, kadının da Antalya'da ailesinin yanında yaşama konusunda ailesinin etkisinde kalıp ısrarcı olduğu ve kendi başına tayin isteyip çocuklarını da alıp Antalya ya geldiği, ailesinin aynı apartmanında babasına ait eve yerleştiği, erkeğin ailesine karşı olumlu davranışlarda bulunmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, çocukların yaşı, üstün yararları ile aldırılan sosyal inceleme raporları doğrultusunda velâyetin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 650,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafaka talebi ile erkeğin maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, af veya en azından hoşgörü olduğunu, velâyetin belirlenmesinde hata edildiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velâyet, aleyhine hükolunan iştirak nafakası ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre İlk Derece Mahkemesi’nin delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre erkeğin de davasının kabulünün gerektiği ancak bu konunun istinaf edilmediği, bu nedenle bu hususu eleştirmekle yetinildiği; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre kadın yararına tazminata hükmedilmesi ve miktarının uygun olduğu; velâyetin kimde kalması gerektiği konusunda Mahkemenin değerlendirmesinin yerinde olduğu; velâyeti kendisinde olmayan ana baba ile çocuk arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir hak olduğu; kişisel ilişkiye ilişkin verilen kararların kesin aynı şehir-ayrı şehir ayırımına gidilmeksizin babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerektiği; erkeğin tazminat talepleri yönünden hükmün gerekçesinde maddî ve manevî tazminatın reddinin gerektiğinin belirtilmesine karşın hüküm fıkrasında iki kez maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin çelişki oluşturduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin manevî tazminat talebinin reddine; çocuklar ile baba arasında her ayın 2 nci ve 4 üncü hafta sonu Cumartesi saat 10.00’dan Pazar günü saat 18.00’a kadar, Ramazan ve Kurban bayramlarının 2 nci günü sabah saat 10.00’dan 3 üncü günü akşam 18.00’a kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin başlamasını takip eden ilk Pazartesi günü saat 10.00'dan aynı haftanın devam eden Pazar günü saat 18.00'a kadar ve her yıl Temmuz ayının 1 inci Günü saat 10.00'dan Temmuz ayının 31 inci günü saat 18.00'a kadar çocuğun baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına; davalı – davacı erkek vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi’nin incelemesinin hatalı olduğunu, kabul edilen davaya ilişkin eleştiri yazılmasının inceleme yapılmadığını gösterdiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, velâyet, aleyhine hükolunan iştirak nafakası ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka koşulları ile miktarlarının uygun olup olmadığı ile velâyetin anneye verilmesi konusunda hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı, maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu maddesi. 336 ncı maddesi 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde eleştiri olarak yapıldığı belirtilen açıklamanın sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...