Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2515 E. 2023/5574 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusur durumu, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerindeliği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1599 E., 2023/64 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1019 E., 2021/1077 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; evlendikten 9 ay sonra taraflar arasında çıkan anlaşmazlık neticesinde kadının ailesinin yanına döndüğünü ve hala ailesinin yanında yaşadığını, erkeğin psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet uyguladığını, düğün sonrası erkeğin tayininin ...'in Artuklu ilçesine çıkması nedeniyle apar topar buradan ev tutulduğunu, tadilat sürecinde kadının boş evde işçilerle parasız şekilde kaldığını, kadının daha önce de ayrılmak istediğini erkeğe söylediğinde erkeğin kendi canına kıymakla tehdit ettiğini, tarafların sözlenmesinden sonra erkeğin kadını ekonomik olarak aşağılamaya başladığını, evlenirken neredeyse tüm beyaz eşyaların kadının babası tarafından alındığını, kalan yüklü harcalamalar da erkeğin sonradan ödeyeceğine söz vermesi üzerine kadının kredi kartından yapıldığını, sözünü yerine getirmeyerek kadın aleyhine takip yapılmasına neden olduğunu, erkeğin cinsel sağlık problemleri nedeniyle evlendikten sonra 3 ay boyunca cinsel birlikteliğin yaşanamadığını, bekaret kontrolü için erkek tarafından hastaneye götürüldüğünü, cinsel ilişkiye girdiklerinde de bu sefer çocuk olmadığı gerekçesi ile psikolojik baskı uyguladığını, 2018 yılı içinde yapılan muayenede erkeğe "Azospermi" hastalığı teşhisi konulduğunu, kadının doğurganlık açısından bir rahatsızlığının bulunmadığının tespit edildiğini, erkeğin sürekli silahı ile birlikte uyuduğunu, kadını ailesi ve arkadaşları önünde aşağıladığını, kadının boşanma kararı almasıyla birlikte yakınlarını arayarak taciz edip kadının ailesine zarar vermekle tehdit ettiğini, kadının evlilik öncesinde var olan ceza davasından erkeğin haberinin olduğunu belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL manevî tazminat ve 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının aile birliği içinde kalması gereken mahrem konuları üçüncü kişiler ile paylaştığını, kadının erkeğin annesini arayıp mahremiyete ilişkin beyanlarda bulunarak küçük düşürücü ve hakaret içeren sözler söylediğini, bu nedenle suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturma açıldığını, kadının bir ceza dosyasının bulunduğunu erkekten gizlediğini, bu nedenle kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, erkeğin kadının kardeşi hakkında hakaret, tehdit ve iftira suçlaması ile şikayette bulunduğunu, soruşturma açıldığını, 2019 yılı Mart ayı içerisinde erkek kadının ayağını yıkarken kadın tarafından çekilen videonun izinsiz olarak sosyal medyada paylaştığını, kadın nedensiz olarak ailesinin yanına gittiğini, tüm aramaları cevapsız bıraktığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine ekonomik olarak şiddet uyguladığı, hiç harçlık vermediği, eşini sürekli aşağıladığı, ev eşyalarının bedellerini söz vermesine rağmen ödemediği, ev eşyalarını eşinin babasına ödettiği, eşini tehdit ettiği sübuta erdiği, her ne kadar davalı-karşı davacı erkeğin azospermi hastalığının olduğu, cinsel ilişkiye giremediği iddia edilmiş ise de; ... Devlet Hastanesinden gelen yazı ve eklerinden anlaşılacağı üzere davalı- davacı erkeğin cinsel ilişkiye girmesinde bir sıkıntısının olmadığı, sperm sayısının yeterli olmamasının ise kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının ise eşine sürekli küçük düşürücü sözler söyleyip, hakaret ettiği, ceza dosyasından anlaşıldığı üzere erkeğin annesini tehdit ettiği, tarafların diğer kusurlarının ispatlanamadığı, bu hale göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı talebinin ispatlanamadığından reddine, kadının ev hanımı olup düzenli gelirinin bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği belirtilerek; kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, şartları oluştuğundan kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların haksız olduğunu, kadının tanıklarının yakın akraba olması nedeniyle gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduklarını, erkek tarafından dosyaya sunulan delillerin yeterince incelenmediğini, kadının tam kusurlu olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat, reddedilen manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kararının gerekçesinin olmadığını, kadının tanıklarının yakın akrabası olduğunu, gerçeğe aykırı ve çelişkili beyanda bulunduklarını, erkeğe kusur olarak yüklenen tehdit eyleminin ne şekilde gerçekleştiğini açıklanmadığını, İlk Derece Mahkemesince delillerin yeterli incelenmediğini, ekonomik şiddet iddiasının doğru olmadığı, kadın adına açılmış olan hesaba ihtiyaçlarını karşılaması için para aktardığını, erkeğin tayini nedeniyle maaşının düştüğünü, kadının çalışabileceği ve yoksulluğa düşmeyeceği bu nedenle yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerektiğini, hükmedilen maddî ve manevî tazminatların da haksız olduğunu, kadının eşinden sakladığı ceza davası yönünden kusurlu bulunması gerektiğini, kadına yüklenmeyen diğer kusurların da ispatlandığını, kadının tam kusurlu olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar, reddedilen manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.