"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1728 E., 2022/1969 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/701 E., 2021/463 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin sorumsuz, ilgisiz ve baskıcı davranışları olduğunu, psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, sadakatsiz olduğunu, kadına babasından kalan mallara el koyduğunu ve yönetme yetkisini elinden aldığını, eşine az miktarda para verip ihtiyaçları karşılamadığını, hakaret ettiğini ve boşanmakla tehdit ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 40.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 2.000.000,00 TL maddî, 2.000.000,00 TL manevî tazminata ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL katkı payı, katılma alacağı ve değer artış payı alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, kızı ile ilgilenmediğini, savurganlık yaptığını ve sürekli yurt dışı seyahatleri yapıp birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, eşine ekonomik ve fiziksel şiddet uygulayan, aşağılayıcı sözler söyleyen, hakaret eden ve eşinin hastalığında ilgilenmeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve aylık 15.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve kadının mal rejiminin tasfiyesi davasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, tarafların ekonomik durumları dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakaların miktarının az olduğunu ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep kadar maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek; tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, erkeğin babası vefat etmiş olan eşi kendisini iyi hissetsin diye kayınvalidesi ile yaşamaya razı olduğunu, kadının savurganlık derecesinde harcamaları olduğunu, erkeğin kredi kartlarını kullandığını, hizmetçiler tutulduğunu, yurt dışı gezileri yapıldığını, erkeğin eşine dükkanlar ve lüks otomobiller aldığını, ekonomik şiddetten söz edilemeyeceğini, erkeğin dava sürecinde de eşine maddî ve manevî destek olduğunu, hiçbir tanık beyanında erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığından bahsedilmediğini ve kadın yararına tazminat ve nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve hastalığında ilgilenmediği vakıalarının görgüye dayalı somut tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışlara göre de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat ile kişilik haklarına yapılan saldırı ve hakkaniyet ilkesi uyarınca kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu ve istinaf başvurusuna konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin kusur belirlemesine dair istinaf başvurusunun kabulü ile kusur belirlemesinin gerekçedeki gibi düzeltilmesine; kadının ise yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte kadın yararına 500.000,00 TL maddî, 400.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise erkeğe yüklenen kusurların ispatlanıp ispatlanmadığı, kadına kusur olarak yüklenebilecek bir vakıa bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin ve kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabul edilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı, yasal koşullar var ise kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.