Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2527 E. 2023/6276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, kusurun belirlenmesi, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının uygunluğu ve nispi vekalet ücretine karar verilip verilmemesi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi ve ilgili kanun maddeleri gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönleri ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1640 E., 2023/52 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/662 E., 2021/615 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 8 yıl önce Sivas'ta okuyan kızı ile birlikte Sivas'a gittiğini, okul bittikten sonra da çocuklar ile birlikte Marmaris'e yerleştiğini, daha önce Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2016/736 Esas, 2016/770 Karar sayılı dosyasında boşanma davası görüldüğünü, davanın ret ile sonuçlandığını, 25.11.2016 tarihinde kesinleştiğini, 8 yıldır ayrı yaşadıklarını, müşterek hayatın kurulamadığını, bu dava üzerinden üç yıldan fazla zaman geçtiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, davacı karşı davalının önceden açtığı davasının feragat nedeniyle reddedildiğini, kararın feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiğini, esasa girilmeden verilen bir karar olduğunu, ret kararı olmadığından kanunda sayılan 3 yıllık sürenin geçmesinden söz edilemeyeceğini, bu sebeplerle asıl davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkiline karşı ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evin geçimine katkı sağlamadığını, herhangi bir alış veriş yapmadığını, o dönemde küçük olan çocuklara maddî ve manevî destek olmadığını, eve gidip gelmemeye başladığını, gizli gizli telefon görüşmeleri yaptığını, whatsap, facebok, sosyal medya üzerinden yazışmalar yaptığını, yurt dışı kamyon şoförlüğü yaptığı dönemde başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, halen Etimesgut'da bir kadınla birlikte yaşadığını, yurt dışında bulunan ancak ismini bilmediği bir kadından çocuğunun dahi olduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 75.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;davacı-karşı davalı erkeğin şiddet uyguladığı, sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebebiyet verdiği, bu sebeple tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının ispatlanmış bir kusurunun olmadığı, önceki boşanma davasının ret kararından sonra 3 yıl geçtiği, tarafların bir araya gelmedikleri gerekçesi ile erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, kadının davasının anılan Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı ile tazminatlar için nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sair yönlerin usul ve kanuna uygun olduğu ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının da az olduğu boşanma davası içerisinde istenen fer'î taleplerinin kabulü veya reddi, kusur durumu ve derecesinin vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine belirlenmesinde esas alınamayacağı, boşanma davası kabul edilen yararına maktu vekâlet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile davacı karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı, tazminatlar için nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminat ile nafakaların koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile kadın yararına nispi vekâlet ücretine karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin ise sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...