Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2529 E. 2024/2343 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında, davanın konusuz kalması nedeniyle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin nasıl hükmedileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava, boşanma davasının kesinleşmesiyle aile konutu niteliğinin ortadan kalkması sebebiyle konusuz kaldığından, davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğu ve davalıların kötü niyetli olmadığı gözetilerek, yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2586 E., 2022/3099 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/33 E., 2022/13 K.

Taraflar arasındaki aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması sebebiyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; ... ada, 14 parseldeki aile konutu ve ... ada, 2 parsel, 2 no'lu bağımsız bölümün davalı eş tarafından davacının bilgisi ve rızası dışında diğer davalı ...'a muvazaalı olarak devredildiğini belirterek dava konusu taşınmazların davalı ...'a yapılan satışının iptali ile yeniden davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen taşınmazların kadının kişisel malı olduğunu, erkeğin taşınmazlarda hakkının bulunmadığını, davalı ...'a yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, ortada bir muvazaa bulunmadığını, taşınmazların tapu kaydına aile konutu şerhinin işlenmediğini belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 15.04.2019 tarihli, 2018/182 Esas, 2019/351 Karar sayılı kararı ile; davanın reddine, karar kesinleştiğinde taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasına hükmedilmiş, taraf vekilleri istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin2019/1246 Esas, 2020/1395 Karar sayılı kararı ile; davacıya dava konusu taşınmazın değerinin açıklattırılması, taşınmazın dava ve devir tarihindeki değerleri gerekirse keşif yapılarak belirlenmesi, tespit edilecek dava değeri üzerinden nispi peşin harç noksanlığının tamamlattırılması, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi, aksi takdirde Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, taşınmazın dava tarihindeki ve davalı ...'a satıldığı tarihteki değeri belirlenmeden ve harç noksanlığı giderilmeden davacının tapu iptali ve tescil isteminin esasının incelenmesi usul ve kanuna aykırı olduğu, öte yandan; davalı ... vekilinin 18.04.2019 tarihli dilekçesi istinaf talebini içermeyip tavzih istemine ilişkin olması nedeniyle bu hususta istinaf incelemesi yapılmadığı, gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delilerden, tarafların yargılama sırasında 03.11.2021 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olsaydı dahi bu niteliğini kaybettiği gerekçesi ile konusuz kalan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı ... vekili; reddedilen davaya yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı ... vekili; yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3.Davalı ... vekili; taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğine, yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden tarafların boşanmalarına ilişkin Antalya 7. Aile Mahkemesinin 2016/763 Esas, 2018/646 Karar sayılı ilamının 03.11.2021 tarihinde kesinleştiği, evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybettiği, dava konusuz kaldığı, bu durumda, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi gerekirken Mahkemece davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekâlet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin etmesi gerektiği, tarafların en son birlikte oturdukları taşınmazın davaya konu edilen konut olması karşısında; aile konutu olma şartlarını taşıdığı, davalı eşin dava konusu aile konutunu diğer davalı ...'a devrettiği, bu işlem sırasında davalı eş tarafından davacı eşin açık rızasının alındığının kanıtlanamadığı, davacı erkek dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle kendisini vekille temsil ettiren davacı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetli olduğu, ne var ki vekâlet ücretinin hesaplanması için esas alınacak değer açısından mahkemece taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri belirlenmediği, fakat dosya içerisinde yer alan 10.02.2022 tarihli hesap bilirkişisi raporunda taşınmazın boşanma dava tarihi itibariyle değeri güncelleme yoluyla belirlendiği, işbu dava tarihinden 3 gün önce açılan taraflar arasındaki boşanma davasının dava tarihi olan 23.08.2016 tarihindeki değeri bilirkişi tarafından 464.332,10 TL olarak tespit edildiği, istinaf konu bu dava ile boşanma dava tarihi arasında 3 günlük kısa bir süre olması, bu süre içerisinde de taşınmazın değerinde bir değişiklik olmayacağı kanaati ile 23.08.2016 tarihindeki değer dava değeri olarak kabul edildiği, buna göre taşınmazın değeri olan 464.332,10 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek nispi vekâlet ücreti 40.266,605 TL olarak hesaplandığı, mahkemece yanlış hesaplama ile davacı yararına 38.643,30 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğu, ne var ki istinaf konusu edilmediğinden eleştirilmekle yetinildiği, kararın "konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde düzeltilmesine karar verildiği, nispi harca tabi olan davada, davanın reddedilmesi, yahut konusuz kalması nedeni ile esasına ilişkin hüküm kurulmaması hallerinde maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiği, o halde mahkemece karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen maktu olarak tahsiline karar verilmesi gerekirken nispi olarak davacı erkekten tahsiline karar verilmesi doğru olmadığı, öte yandan; tarafların 03.11.2021 tarihinde kesinleşen, Antalya 7. Aile Mahkemesinin 2016/763 Esas, 2018/646 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları evlilik birliği boşanma ile sona erdiğinden işbu aile konutuna ilişkin davanın da konusuz kalması nedeniyle, mahkemece, davalı ... adına kayıtlı ... 14 parseldeki taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermek gerektiği gerekçesi ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alınması gereken 80,70 TL peşin harcın davacı tarafça yatırılan 4.064,45 TL peşin harç ile 20.791,86 TL tamamlama harcından mahsubu ile fazla yatırılan 24.775,61‬ TL harcın davacıya iadesine, davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvurma harcının Hazineye irat kaydına, davacı ... tarafından İlk Derece Mahkemesinde yapılan 80,70 TL peşin harç ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 109,90 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'e verilmesine, taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasına, tedbirin kaldırılması işlemi için ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; iyi niyetli 3. kişi olduğu, gerek ...'nın gerek ...'in haklılığının sabit olduğunun, sanki davayı kaybetmiş gibi, yargılama masrafı ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalarının, hukuk kurallarına aykırı olduğunun, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bu yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aile konutu niteliğinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında yargılama ve vekâlet ücreti hesaplanmasının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...