Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2541 E. 2023/2277 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan feragat hükmüne rağmen, davacı erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası açıp açamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde karşılıklı olarak her türlü mal rejimi alacağından feragat ettikleri, davacının sonradan açtığı davanın bu feragat hükmüne aykırı olduğu ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/110 E., 2022/225 K.

DAVA TARİHİ : 03.11.2016

KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan son yargılama sonucunda; davanın reddine

karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı kadının boşanma protokolündeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle, boşanma protokolü ile kendisine bırakılan ve davalı kadının annesi adına kayıtlı Kocaeli Gölcük Değirmendere köyü 259 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazdaki davalıya ait 597/1365 oranındaki hisseden davalı adına düşen miras hissesi ile, yine davalı kadın adına aynı köy 5013 parselde kayıtlı 45/1072 payındaki hissenin davacı erkek adına tescilini; terdiden Gökçeada Kaleköy 101 Ada, 33 parsel kayıtlı, aile konutu olan ve boşanma protokolü ile davalı kadına bırakılan taşınmazın 1/2 payının davacı adına tescilini talep etmiştir.

2. Davacı erkek terdiden yarı hissesinin adına tescilini talep ettiği Gökçeada Kaleköy 101 Ada, 33 parsel kayıtlı taşınmaz yönünden 28.02.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 661.131,30 TL olarak artırmış ve taşınmazın bilirkişi raporu ile belirlenen değeri üzerinden yarısının bedelini katılma alacağı olarak talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Davacının, Gökçeada Kaleköy 101 Ada, 33 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin talebi yönünden İlk Derece Mahkemesince 14.06.2017 tarihli kararla tefrik kararı verilmekle İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2018 tarihli ve 2017/39 Esas, 2018 Karar sayılı kararıyla; tarafların 17.06.2014 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, bu boşanma kararının eki sayılan ve taraflarca imzalanan protokolün 5 ... bendinde tarafların birbirine katkı, katılma, eşya, mal davası ve sair her türlü tazminat ve alacak davası açmayacaklarını, her çeşit dava haklarından feragat ettiklerini kabul ettikleri, yine söz konusu protokolün 3 üncü maddesinde evlilik sürecinde edinildiği belirtilen davalı kadın adına kayıtlı Çanakkale ili Gökçeada ilçesi Kaleköy Köyü 101 ada 33 parselde bulunan taşınmazın davalı kadına kalacağı konusunda anlaşmaya vardıkları, 17.06.2014 tarihli celsesinde tarafların protokol hükümleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettikleri, davacının ikrarına rağmen eldeki davayı açarak tamamen aksini ileri sürmekle dürüstlük kuralına aykırı davrandığının ve bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesinin, taraflar arasında anlaşmalı boşanma davasında düzenlenen protokol ihlalini yok sayarak haksız ve dayanaksız bir karar verdiğini ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.05.2019 tarihli ve 2018/1661 Esas, 2019/730 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.12.2019 tarihli ve 2019/6171 Esas, 2019/11983 Karar sayılı kararıyla; davanın anlaşmalı boşanma davasında düzenlenen protokolden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, davacı erkeğin anlaşmalı boşanma protokolünde kendisine bırakılan ve davalı eş adına kayıtlı taşınmazlara dair davalı eşinin edim borcunu yerine getirmesini ve bu taşınmazların adına tescilini, terdiden aile konutu olan ve davalı eşe bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 sinin adına kayıt ve tescilini istediği, anlaşmalı boşanma davalarında boşanma protokolünden kaynaklı anlaşmazlıklarda taşınmazının aynının bulunduğu yer mahkemesi yetkili olmayıp genel yetki kuralının geçerli olduğu, ayrıca davanın terditli açıldığı ve birlikte görülmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince davacının ilk talebinin tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olduğu, davacının Gökçeada Kaleköy 101 ada 33 parseldeki taşınmaza yönelik talebini yargılama sırasında 28.02.2018 tarihli dilekçesi ile katılma alacağı olarak ıslah ettiği, taşınmazın değeri üzerinden harcını 16.02.2018 tarihinde tamamladığı, bu sebeple davacının ıslahı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin ... olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2021 tarih ve 2020/93 Esas, 2021/74 Karar sayılı kararıyla; tarafların 05.09.1971 tarihinde evlendikleri, 17.06.2014 tarihinde boşandıkları, boşanma davasının 17.06.2014 tarihinde kesinleştiği, davaya konu edilen taşınmazın ise tapuda 19.09.2003 tarihinde davalı eş adına edinildiği, edinme tarihi itibarıyla edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı, tarafların anlaşmalı boşanma davası kapsamında bir protokol yaptıkları, protokole göre Çanakkale İli Gökçeada İlçesi Kaleköy 101 ada 33 parseldeki taşınmazın kadına kalacağı, Kocaeli İli Gölcük İlçesinde bulunan hisseli iki taşınmazdaki hisselerin ve bir otomobilin erkekte kalacağı, terdiden açılan dava ve ıslah dilekçesine göre Çanakkale İli Gökçeada İlçesi Kaleköy 101 ada 33 parseldeki taşınmazın değerinin 1/2'sinin istenildiği, adı geçen taşınmazın bilirkişi raporuna göre değerinin 1.322.262,60 TL olduğu, adı geçen taşınmazın evlilik birliği içerisinde 19.19.2003 tarihinde edinildiği, edinme tarihine göre ve tarafların özel bir mal rejimi belirlememelerinden dolayı edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanacağı, davacının Kaleköy 101 ada 33 parseldeki taşınmazda maddî katkısının olmadığının ispat edilemediği gerekçesiyle ıslah dilekçesi yönünde davanın kabulüne, mal rejiminden kaynaklanan 661.131,30 TL katkı payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 14.06.2022 tarihli ve 2021/8516 Esas, 2022/582 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında anlaşmalı boşanma sürecinde imzalanan 17.06.2014 tarihli protokolde 33 parselde kayıtlı taşınmazın kadında kalacağının kararlaştırıldığı, protokolün 5 ... maddesinde tarafların birbirine katkı, katılma, eşya, mal davası açmayacaklarını kabul ettiklerinin düzenlendiği, mahkemece, bu protokolün onaylanmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ... görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; boşanma kararının eki sayılan protokolü tarafların serbest iradelerince hazırlayıp mahkemeye sundukları, protokolün 5 ... maddesinde tarafların birbirlerine açabilecekleri her türlü tazminat, katkı, katılma..vs hususlarda dava açma haklarından açıkça ve net olarak feragat ettiklenin belirttikleri, sonradan açılan iş bu dava ile davaya konu taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tescili talebinin hukuken himaye görecek bir talep olmayıp hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ispat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 219 uncu maddesi, 222 nci, 225 ... maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesi, 231 ... maddesi, 235 ... maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.