"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ziynet alacağı yönünden kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının telefonlarının sürekli meşgül olduğunu, geceleri çok geç yattığını, telefonu elinden hiç bırakmadığını, birkaç defa tuvalete telefonla girdiğini, davalının apatman komşuları ... ile aldattığını, buna ilişkin mesaj kayıtlarının bulunduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 200.000 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu ailesinin sürekle evliliğe müdahale ettiğini, hiçbir zaman gelinleri olarak kabul etmediklerini,ailesi tarafından tehdit edildiğini ve darp edildiğini, davalının son derece kıskanç yapıya sahip olduğunu, altınların elinden zorla alındığını ve iade edilmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 800,00 TL, ... yararına aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakalara artış oranının uygulanmasına, kadın yararına 100.000 TL maddî, 100.000 TL manevî tazminata 1 adet set, 6 adet bilezik, 2 adet kalın bilezik, 50 adet çeyrek altın ve yapılacak araştırma sonunda tespit edilecek diğer ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değil ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL ziynet eşyası bedelinin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.06.2019 tarihli ve 2018/1036 Esas, 2019/543 Karar sayılı kararıyla; tanık anlatımları, dosyada ekli whatsapp yazışmaları, HTS raporları ve celp edilen otel kayıtları ile kadının zina eyleminin sabit olduğu, erkeğin de erkeğin ailesinin tarafların evliliğine müdahale ettiği ve erkeğin bu duruma sessiz kaldığı belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince; kadın dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını tanık ...'nin beyanında geçen “...davalı ... ile birlikte kalın bileziği bozdurduklarını ve diğer takılarının da ...'nın kendisinde olduğu...” ifadesi ve evden her hangi bir şiddet olayı olmaksızın sırt çantası ile ayrıldığı dikkate alındığında somut delillerle ispat edemedi gerekçesi ile erkeğin, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince kadının boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL ve ... ... yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TÜİK tarafından yayınlanan esaslara göre ÜFE oranında otomatik olarak artışa tabi tutulmasına, erkek yararına 7.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası, tazminat ve kadının ziynet alacağı davasının reddine, ziynet alacağı davası yönünden kendisini vekille temsil ettiren erkek yararına reddedilen miktar üzerinden (10.000,00 TL) 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti, velâyet, iştirak nafakası, manevî tazminat miktarı, birleşen davanın kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, karşı taraf lehine tazminat takdiri, kendi tazminat talepleri ile ziynet taleplerinin reddi, vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2022 tarih ve 2019/2564 Esas, 2022/556 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davaların kabulü, kusur belirlemesi, kadının tazminat talepleri ile ziynet alacağı talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında belirlenen iştirak nafakası miktarının az olduğu; kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatı miktarının az olduğu gerekçesi ile tazminat ve iştirak nafaka miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL ve ... ... yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, ... yararına aylık 450,00 TL ve ... ... yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, her yıl TÜİK tarafından yayınlanan esaslara göre ÜFE oranında otomatik olarak artışa tabi tutulmasına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat miktarı ve velâyet yönünden; davalı-davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat, reddedilen tazminat talepleri, çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı, reddedilen ziynet alacağı davası ve ziynet alacağı davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.09.2022 tarih ve 2022/5231 Esas, 2022/6834 Karar sayılı kararı ile davalı-davacı kadının dilekçeler aşamasında usulüne uygun şekilde yemin deliline dayandığı, Mahkemece bu delili hatırlatılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile hükmün ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına, bozma sebebine göre kadının ziynet alacağı davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 23.11.2022 tarihli duruşmasında erkek huzura alınarak yemin edeceği hususlar, yeminin anlam ve önemi ve yalan yere yemin etmesi halinde hakkında suç duyurusunda bulunulacağı ihtar edildiği, erkeğin yemin edasında bulunduğu, tanık ...'nin beyanında geçen “...davalı ... ile birlikte kalın bileziği bozdurduklarını ve diğer takılarının da ...'nın kendisinde olduğu...” ifadesi ve evden her hangi bir şiddet olayı olmaksızın sırt çantası ile ayrıldığı dikkate alındığında somut delillerle ispat edilemediği gerekçesi ile ziynet alacağının reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretlerine ilişkin hükümler kesinleştiğinden yeniden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı – davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; bozma kararı ile ziynet alacağına ilişkin tüm hükmün ortadan kalktığını, yeniden yargılama yapılıp reddedildiğini bu nedenle vekâlet ücretinin kesinleşmediğini, bu yönde karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek usul ve kanuna aykırı kararın ziynet alacağının reddi nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma kararı ile ziynet alacağının reddi kararının bozulması ile birlikte ziynet alacağı davasının reddi nedeniyle hükmedilen vekâlet ücretinin de ortadan kalkıp kalkmadığı, bu konuda bozma sonrasında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı ve 332 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile davalı- davacı kadının açtığı karşı boşanma ve ziynet alacağı davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucu İlk Derece Mahkemesince verilen hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince iştirak nafakaları ile erkek yararına hükmedilen manevî tazminat miktarı az bulunarak yeniden esas hakkında hüküm verilmiş, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu karara davacı- davalı erkek vekili tarafından kadının boşanma davası ve fer'îleri, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise reddedilen ziynet alacağı davası ve ziynet alacağına ilişkin vekâlet ücreti ile erkeğin boşanma davası ve fer'îleri yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 12.09.2022 tarih, 2022/5231 Esas, 2022/6834 Karar sayılı ilamı ile dilekçeler aşamasında yemin deliline dayanıldığı ve usulüne uygun şekilde bu delilin hatırlatılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı, gerekçesi ile ziynet alacağı davası yönünden hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre de ziynet alacağına ilişkin vekâlet ücretine dair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un 332 nci maddesinin birinci fıkrasına göre yargılama giderlerine Mahkemece re'sen hükmedilir. Vekâlet ücreti yargılama giderlerinden olup re'sen aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilmelidir. Dairemizin bu bozma kararı ile ziynete ilişkin verilen ilk hüküm tamamen ortadan kalkmıştır. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda ziynet alacağı davasının esasına dair yeniden hüküm verilmesine karşın "... Yargılama gideri ile vekâlet ücretlerine ilişkin hükümlerin kesinleştiği..." gerekçesi ile hüküm kurulmaması doğru olmamıştır. O halde Mahkemece ziynet alacağı davasına dair vekâlet ücreti hakkında da yeniden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan kararının ziynet alacağına dair vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.