Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2600 E. 2023/5813 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma, velayet, nafaka, tazminat ve ziynet alacağı davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesinin yanı sıra fer'i konularda verilen kararların hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/218 E., 2023/185 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/919 E., 2022/967 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, kadının ve erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet eşyası alacağına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, kadının ve erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadının ziynet eşyası alacağına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, darbeden sonra fetöcü diye şikayet ettiğini, davacıyı 11. Kattan atmaya çalıştığını, bıçak çektiğini, eşarpla boğmak istediğini söylediğini, en son olarak kardeşinin küfür ve hakareti ile ayrıldıklarını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına nafakalara Tüfe artırım oranı ile arttırılmasına karar verilmesini, 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve ziynet eşyası alacağı talebine yönelik olarak; evde kalan 1 adet set, 12 bilezik, 21 adet çeyrek altın 10 adet yarım altın, 14 adet Cumhuriyet altını, 900,00 TL, 100 Dolar takı parası ile mobilya ödemesi ayrılan 11.000,00 TL'nin aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmadığı takdirde yasal faizi ile şimdilik 10.000,00 TL'ye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, ziynetleri abartarak istediğini, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının kusurlu olduğunu, müvekkiline hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin anne ve babasını evden kovduğunu, müvekkilini sürekli aşağıladığını, küçük düşürücü davrandığını, sürekli polis çağırdığını, maddî destek sağlamadığını, müvekkilinin kök ailesini istemediğini, onları ortak konuta kabul etmediğini iddia ederek; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, mümkün olmaması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 20.06.2022 tarih ve 2020/555 Esas, 2022/528 Karar sayılı kararı ile, erkek eşin, kadını çalışmaya zorladığı bu yüzden tartışma çıkardığı hakaret ettiği, şiddet uyguladığı kadın eşin ise; erkeğe ve ailesine sürekli hakaret ettiği, "senden boşanacağım, pis tacizci tecavüzcü, sana çocukları göstermeyeceğim " dediği, yataklarını ayırdıkları, evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu kabul edildikleri gerekçesiyle; erkeğin, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin ispat edilemediğinden reddine, erkeğin ve kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar kesinleştikten sonra 750,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin ve kadının ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarları, ziynetler için harç yatırılarak açtığı bir dava olmadığı halde karşı yana vekâlet ücreti verilmesi yönünden erkek vekili tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynetlerin reddinin doğru olduğu ancak gerekçesinin yanlış olduğu, velâyet düzenlemesi ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı davanın reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2022 tarih ve 2022/1796 Esas, 2022/1779 Karar sayılı kararı ile; kadının ziynet talebi ile ilgili esastan hüküm kurulmasına rağmen kadının bu talebi yönünden nispi harcın yatırılmadığı, dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsayacak şekilde başvuru harcı yatırıldığını ancak ziynetlerin nispi harca tabi olduğunu ve nispi harç yatırılmadan o talebin esası hakkında karar verilememesine rağmen mahkemece nispi harç yatırılmadığı halde hakkı yok edecek tarzda ret hükmü kurması hatalı olduğu gerekçesi ile; davacı kadına ziynet talepleri yönünden nispi harç yatırması için süre verilmesi gerektiği, yatırdığı taktirde işin esasına girilerek inceleme yapılarak olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulması gerektiği, harç yatırılmaması halinde ise talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmek üzere kararın kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararının gerekçesinde; erkek eşin, kadını çalışmaya zorladığı bu yüzden tartışma çıkardığı hakaret ettiği, şiddet uyguladığı kadın eşin ise; erkeğe ve ailesine sürekli hakaret ettiği, "senden boşanacağım, pis tacizci tecavüzcü, sana çocukları göstermeyeceğim " dediği, yataklarını ayırdıkları, evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu kabul edildikleri gerekçesiyle; erkeğin, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin ispat edilemediğinden reddine, erkeğin ve kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynetlere yönelik talebinin ise nispi harç yatırılmaması nedeniyle, talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, çocuklar için hükmedilen nafaka miktarı ve ziynetler yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasının ret gerekçesi, velâyet düzenlemesi ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı davasının reddi, kadının davasının kabulü yönlerinden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ; kararı, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, çocuklar için hükmedilen nafaka miktarı ve ziynetler yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ; kararın, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasının ret gerekçesi, velâyet düzenlemesi ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı davasının reddi, kadının davasının kabulü yönlerinden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının kabulü, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı davasının reddi, kadının tazminat ve nafaka talebinin reddinin doğru olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi, kadının ziynet eşyasına yönelik talebi hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararının gerekçesinin doğru olup olmadığı ziynet alacağı davasında hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 162 nci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 335 inci vd. maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.