"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1650 E., 2022/1913 K.
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/164 E., 2021/351 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili 18.08.2020 tarihli dava dilekçesi ile; davalının, müvekkiline hakaret ettiğini, baskı uyguladığını, defalarca aldattığını, aile konutuna birlikte olduğu kadınları getirip birliktelik yaşadığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek 29.01.2021 tarihli cevap dilekçesi ile; iddiaların asılsız olduğunu, eşini sevdiğini, boşanma davasının açıldığı günden bu güne dek davacının çok kez yaşadığı konuta geldiğini, 1 - 2 gün kalıp tekrar köydeki evine döndüğünü, tarafların mutlu giden bir evliliklerininin olduğunu belirterek davanın reddini, aksi halde ayrılık kararı verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların evlendikleri günden bu yana sürekli aralarında sorunlar olduğu, anlaşamadıkları, erkeğin küfürbaz biri olduğu, çevresine ve kadına karşı sürekli olarak hakaretler ettiği, kadına karşı "sen aşağılık kadınsın, seni sevmiyorum, senden nefret ediyorum " gibi sözler söylediğini, tarafların evlilikleri boyunca sürekli olarak huzursuz olduğu, kadını defalarca aldattığı ancak her defasında davacının çocukları için davalıyı affettiği ancak en son erkeğin başka bir kadını müşterek eve getirdiği kadının da erkek ile bu kadını yakalaması üzerine tarafların ayrıldıkları, son bir yıldır tarafların ayrı yaşadıkları ve bir araya gelmedikleri, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velayetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 700,00 TL tedbir ve 800,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ...'ın ergin olduğu anlaşıldığından nafaka talebinin reddine, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının iddiaları ispat edemediğini, tanık beyanlarının objektiflikten uzak, duyuma dayalı ve subjektif beyanlar olduğunu, hükme esas alınamayacağını, müvekkilinin eşini çok sevdiğini, evlilik birliğinin devam etmesini istediğini, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, davanın kabulü ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetli ise de, davacı kadın dava dilekçesi ile aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince talep aşılarak aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesi isbetsiz görüldüğü gerekçesi ile istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın lehine boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdiren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçeinde; yerel Mahkeme kadının evlilik birliği içerisinde herhangi bir kusurunun olmadığının belirtildiği, istinaf incelemesi sonucunda kadına kusur yüklenemediği, Bölge Adliye Mahkemesi esastan istinaf başvurusunu reddettiği halde yargılama giderlerini kadına tahmil etmesinin usulen aykırılık içerdiğini ileri sürerek yargılama gideri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, davanın kabulü ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve istinaf aşamasında yapılan yargılama gideri
noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...