Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2615 E. 2023/5535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkek tarafından istinaf edilen boşanma davasında, davalının ölümü nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin boşanma kararı verildikten sonra ölmesi nedeniyle evlilik birliğinin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1909 E., 2023/181 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/436 E., 2021/385 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilini istemediği şekilde cinsel ilişkiye zorladığını, şiddet uyguladığını, sorumsuz davrandığını, müvekkilinin onuruna ve kişiliğine tavır, söz ve davranışlar ile saldırdığını ve küçük düşürücü muamelede bulunduğunu, tarafların bir yıldır ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya kötü ve küfürlü sözler söylediği, davacıyı istemediği şekilde cinsel ilişkiye zorladığı, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede şiddetli geçimsizlik olduğu ve birliğin devamında korunmaya değer bir yarar kalmadığının anlaşıldığı, boşanma ve ayrılık davası açılınca geçici önlemlerin re'sen alınacağı, davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması, boşanmakla davacının eşinin en azından maddî desteğini yitireceği, boşanmaya neden olan olayların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, buna göre tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, evli olarak geçirdikleri süre, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatin kapsamı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı lehine uygun miktarlarda tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, müvekkilinin yetmiş yedi yaşında ve % 35 işitme, %27 görme, %50 koroner arter hastalıkları nedeniyle raporu olduğunu, 2015 yılında bypass ameliyatı geçirdiğini, yüklenen kusurun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tanıklarının yakınları olduğu gibi beyanlarının görgüye değil duyuma dayalı olduğunu, tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağını, davacının yaptığı şikayetler için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının maddî menfaat elde etmeye çalıştığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tarafların sosyal ve ekonomik araştırmasına göre davacının geliri ve evinin bulunduğunu, ekonomik durumunun müvekkilinden daha iyi olduğunu ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğini, davacıya tazminat verilmesi şartlarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin nafaka ve tazminatları ödeyecek gücünün bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre,İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, Mahkeme kararının yeterli gerekçesinin bulunmadığını, müvekkilinin yetmiş yedi yaşında ve % 35 işitme, %27 görme, %50 koroner arter hastalıkları nedeniyle raporu olduğunu, 2015 yılında bypass ameliyatı geçirdiğini, yüklenen kusurun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tanıklarının yakınları olduğu gibi beyanlarının görgüye değil duyuma dayalı olduğunu, tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağını, davacının yaptığı şikayetler için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının maddî menfaat elde etmeye çalıştığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tarafların sosyal ve ekonomik araştırmasına göre davacının geliri ve evinin bulunduğunu, ekonomik durumunun müvekkilinden daha iyi olduğunu ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğini, davacıya tazminat verilmesi şartlarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkilinin nafaka ve tazminatları ödeyecek gücünün bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında evlilik birliğinin davalı erkeğin ölümü ile sona erip ermediği, davanın konusuz kalıp kalmadığı, aksi halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci ve 181 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi,

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta nüfus kaydına göre, davalı erkeğin boşanma kararı verilmesinden sonra, hüküm henüz kesinleşmeden 20.04.2023 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.