Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2619 E. 2023/1763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, kadın yararına maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve nafaka miktarlarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, kadının maaş kartını uzun süre elinde tutması ve ortak konutu terk ederek çocuklarıyla ilgilenmemesi gibi kusurlu davranışları ile kadının toplum içinde erkeğe hakaret etmesi ve özel hayatına dair bilgileri paylaşması birlikte değerlendirilerek tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ve bu nedenle kadının tazminat taleplerinin reddine ve nafaka miktarlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı erkek vekili süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; müvekkili lehine yasal faiziyle birlikte 75.000,00 TL maddî ve 175.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.07.2021 tarihli ve 2020/132 Esas, 2021/466 Karar sayılı kararıyla; kadının maaş kartının erkekte kaldığı ve maaşın erkek tarafından çekilip değerlendirildiği; kadının ise erkeğe toplum içerisinde hakaret ederek rencide ettiği, cinsi münasebetleri ile alakalı sorunları çevresine anlattığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Emirhan ve ...'un velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara kararın kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, kadının tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2022 tarihli ve 2021/3263 Esas, 2022/382 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 24.05.2022 tarihli ve 2022/2943 Esas, 2022/4855 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kadının maaş kartını fiilen ayrıldıkları tarihe kadar 19 yıl boyunca elinde tutması kusuruna ek olarak ortak konutu terk ederek ortak çocuklarıyla ilgilenmediği, erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenmemesinin doğru olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerektiği, eşit kusurlu erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği, bu sebeple erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadının maaş kartını elinde bulundurması; kadının ise toplum içerisinde eşine hakaret ederek rencide etmesi, üstelik cinsi münasebetleri ile alakalı sorunları çevresine anlatması neticesinde tarafların eşit kusurlu bulundukları belirtilerek erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, nafakaların miktarının az olduğunu belirterek kararın kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat talepleri ile nafaka miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar yönünden kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka miktarları ile kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu ve 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla ve özellikle erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında Dairenin 24.05.2022 tarihli kısmen bozma kısmen onamaya dair kararında belirtildiği üzere ortak konutu terk ederek ortak çocuklarla ilgilenmediğinin ve netice itibarıyla boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.