Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2662 E. 2023/5455 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dosya kapsamına, tanık beyanlarına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve ilk derece ile bölge adliye mahkemesi karar gerekçelerine göre, davalı erkeğin boşanmaya yönelik temyizden feragat etmesi nedeniyle bu hususta hükmün kesinleşmesi, diğer hususlarda ise usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davalı erkeğin boşanma yönünden yaptığı temyiz başvurusunun reddine, diğer hususlardaki temyiz itirazlarının reddine ve bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2994 E., 2022/3765 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Terme 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/145 E., 2022/238 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların boşanmalarına yönelik verilen hüküm davalı erkek vekili tarafından temyiz edildikten sonra 26.05.2023 havale tarihli dilekçe ile tarafların boşanmalarına yönelik temyiz talebinden feragat ettiğinden, temyiz incelemesi yapılmaksızın bu hüküm kesinleşmekle davalı erkeğin temyizden feragat edilen boşanma hükmü yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin ise boşanma hükmü dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına hoşgörü ile yaklaşmadığını, sürekli baskı altında tutmaya çalıştığını, maddî ve manevî sorumluluklarını yerine getirmediğini, evi sadece uyku ve yemek için kullandığını, akşam yemeğine dahi her zaman gelmediğini, kadını yalnız bıraktığını, geldiği zaman da arkadaşı ile geldiğini ve yemekten sonra dışarı çıkarak geç vakitlerde eve döndüğünü, kadına hakaret ettiğini, kadını kök ailesi ile görüştürmediğini, kendi kök ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kadının çalışmasına engel olduğunu, insanların yanında kadını azarlayarak küçük düşürdüğünü, kıskanç davranışlarda bulunarak kadına iftira niteliğinde sözler söylediğini, evliliği kurtarmak için kadının evlilik terapisti önerisine sıcak bakmadığını, psikiyatrik ilaçları kullanmayı reddettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 26.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında evlilik birliğini sarsacak şekilde bir geçimsizlik olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının, erkeğin maddî-manevî hiç bir sorumluluğunu yerine getirmediğini, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, iddia olunan vakıaların dava tarihi öncesinde olduğu, dava açıldıktan ve ilk duruşmadan sonra tarafların tekrar bir araya geldiğinin erkeğin beyanı ile sabit olduğu, buna davacı kadının herhangi bir itirazının olmadığı bu hususun af kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle ispatlayamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının reddedilen boşanma davası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın ispatlanamadığı ve kusurların affedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı kadının barışma vakıasının kabulüne yönelik bir beyanının bulunmadığı, her ne kadar davalı erkek tanığı 2021 yılının Ramazan Bayramından sonra tarafların ayrıldıklarını beyan etmiş ise de; dinlenen davacı kadın tanıklarının tarafların ayrılık tarihlerine ilişkin beyanlarına göre tarafların dava tarihinden önce ayrıldıklarının anlaşıldığı, erkek vekili tarafından istinaf aşamasında sunulan delillerin, tarafların barıştıklarının kabulüne yeterli olmadığı, dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarına göre erkeğin bazı zamanlar eve gelmediği, eşiyle ilgilenmediği, eşine hakaret ettiği ve rahatsız edici şekilde kıskanç tavırlar gösterdiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının istinaf itirazlarının kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun2un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kadının aylık düzenli ve sürekli geliri olduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal koşulları oluştuğundan 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğunu, erkeğin kusurlu davranışlarına nazaran kadın yararına hükmedilen tazminatların düşük olduğunu, kadının üniversite mezunu olmasına rağmen erkeğin engel olması nedeniyle çalışamamasından dolayı maddî menfaatlerinin zedelendiğini, iş hayatından koparıldığını, ileri sürerek kararın kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile tedbir nafakasının miktarı ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özete; boşanma davası açıldıktan sonra tarafların bir araya geldiğini, bu durumun tanık beyanları ile sabit olduğunu, erkek vekilinin duruma şahit olduğunu, istinaf aşamasında tarafların barıştıklarına ilişkin sunulan mesaj kayıtlarının Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, boşanma koşullarının gerçekleşmediğini, kusur durumuna göre erkek aleyhine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kadının tuhafiye dükkanı işlettiğini ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiş, 26.05.2023 havale tarihli dilekçesiyle boşanma yönünden yapılmış olan temyiz başvurusundan feragat edildiğine dair dilekçe sunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının sosyal ve ekonomik durumuna göre kadın yararına tedbir nafakası ödenmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin, kadının davasının kabulü ile verilen boşanma hükmüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.