Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2672 E. 2023/6127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi'nin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3266 E., 2023/117 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/441 E., 2022/418 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve mal rejimi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, ziynet ve mal rejimi davalarının tefrik edilmesine, asıl boşanma davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların evliliklerinin ikinci ayında erkeğin eve sabaha karşı geldiği için müvekkilinin erkeğe seni merak ettim demesi üzerine çıkan tartışmada, erkeğin müvekkiline şiddet uyguladığını, müvekkilinin kulak zarının delindiğini, bu şekilde başlayan şiddetin evlilik boyunca devam ettiğini, müvekkilinin vücudunun pek çok yerinden defalarca yaralandığını, erkeğin müvekkilini sürekli aşağıladığını, evden kovduğunu, ilgisiz ve sevgisiz davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, gelirini borsada kaybettiğini, eşinden habersiz kredi çekip borç verdiğini, evlendiğimizden beri sana ısınamadım, seni sevemedim diyerek yatağını ayırdığını, müvekkilinin daha önce de baba evine sığındığını ancak çocukların babasız büyümesin baskısı sebebi ile dönmek zorunda kaldığını, artık müvekkilinin sürekli şekilde fiziksel, ekonomik, maddî, manevî şiddete ve hakarete maruz kalmaya dayanamadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, kadın yararına yasal faizleriyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedeline, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak asıl davanın reddini istemiş, kadının evi terk etme alışkanlığı olduğunu, erkeğe ve çocuklara kötü davrandığını, şiddet uyguladığını, ağır şekilde psikolojisinin bozuk olduğunu, gün boyu evde olmadığını, nerede olduğunu söylemediğini, sebepsiz ve habersiz şekilde evi terk ettiğini, çocuklara uygun olmayan koşullarda bir evde yaşadığını, müvekkilini birkaç defa bıçakla tehdit ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, kadının ailesine saygısız davrandığı, kadına hakaret ettiği, maddî-manevî olarak destek olmadığı, kadın ve çocuklarla ilgilenmediği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurlu davranışının ispat edilemediği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocukların anne yanında kalmak istemeleri, sosyal inceleme raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak dikkate alındığında ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, ziynet ve katkı payı alacağı davalarının tefrik edilmesine karar verildiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal fazileriyle birlikte 10.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine, davalı-karşı davacı erkeğin velâyet talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarları yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadın yararına tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşulları oluşmadığını, çocuklar yararına hükmedilen nafakaların müvekkili tarafından düzenli ödendiğini, ayrıca okul, giyim ve sağlık masraflarını da müvekkilinin karşıladığını, tanık beyanlarında kadının aleyhine olan hususların kusur belirlemesinde dikkate alınmadığını, ekonomik ve sosyal durumun yeterince araştırılmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakaların, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa konu diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakalarına, kadın yararına yasal faizleriyle birlikte 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tüm yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddinin isabetli olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesinin çocukların üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci, 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...