Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2674 E. 2023/6128 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, yoksulluk ve tedbir nafakası, maddi tazminat ile ziynet alacağının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, davacı kadının ise ailesinin evliliklerine müdahalesine sessiz kalmak suretiyle az kusurlu olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3126 E., 2022/3922 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/165 E., 2022/172 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, sair yönlerde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, sürekli senden soğudum, seni istemiyorum, içimdeki sevgi bitti dediğini, cinsel ilişki dışında davacı ile ilgilenmediğini, cinsel ilişkinin de davalı erkek istediğinde olduğunu, sonrasında bir daha bana dokunma, istediğin zaman gidebilirsin dediğini, kadının bu durum dolayısıyla çok yıprandığını, müvekkilinin ailesinin yanına gitmek istediğini söylediğinde davalı erkeğin çok sevindiğini, davacı kadının ziynetlerinin davalı erkek tarafından alındığını ve verilmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizleriyle birlikte 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, 124 gram 22 ayar altın karşılığı 50.900,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, davacı kadın ile müvekkili arasında sorun olmadığını, davacı kadın ile kadının ailesinden gizli olarak görüşmeye devam ettiklerini, kadının ailesinin kadına baskı yaptığını, ziynetleri davacı kadının götürdüğünü savunarak boşanma ve ziynet davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bağımsız konut temin etmeyen ve istemiyorum, soğudum şeklinde söylemde bulunan davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davanın kabulü gerektiği, dava süresince kadın yararına tedbir nafakasına, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına tarafların fiili evlilik süresi, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak toptan yoksulluk nafakasına ve 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik hakları ihlal etmediği, manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, ziynet eşyalarının erkeğin dayısına emanet edildiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, bir defaya mahsus olmak üzere 6.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî tazminat talebinin ise reddine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, 22 ayar her biri 22 gram olan 2 adet bilezik toplam 44 gram ziynetin bedeli 18.037,54 TL, 22 ayar her biri 20 gram olan 4 adet bilezik toplam 80 gram ziynetin bedeli 32.795,52 TL olmak üzere toplam 50.833,06 TL ziynetlerin aynen iadesine, aynene iadesinin mümkün olmaması halinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, kadının ailesinin baskısı altında olduğunu, aslında boşanmak istemediğini, ziynet alacağı davasının ispatlanamadığını, iki davanın da reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma davasının kabulü ve fer'îleri ile ziynet alacağı davası yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğe yüklenen bağımsız konut temin etmeme şeklindeki kusurlu davranışa ilişkin kadının dava dilekçesindeki beyanı ve tanık beyanlarına göre tarafların geçici bir süre erkeğin ailesiyle oturma konusunda anlaştıkları, bu sebeple bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenilemeyeceği, ayrıca kadının, ailesinin evliliklerine müdahalesine sessiz kaldığı, kadına bu kusurun yüklenmesi gerektiği ancak boşanmaya sebep olan olaylarda kadına "istemiyorum, soğudum" şeklinde sözler söyleyen erkeğin ağır, ailesinin evliliklerine müdahalesine sessiz kalan kadının az kusurlu olduğu, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm gerekçesinin düzeltilmesine, diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma ve ziynet alacağı davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına tazminatlara ve nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ziynet alacağı davasının kısmen kabulünün isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...