Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2731 E. 2023/1729 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasının çocukların yararına olduğu, bu ilişkinin çocukların sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine dair bir delil bulunmadığı ve uzman raporu, tanık anlatımları ile toplanan deliller gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oğlu ile eşi arasındaki boşanma davasında oğullarının ceza evinde olması nedeniyle çocukların velâyetinin anneye verildiğini, kişisel ilişki kurulmadığından müvekkillerinin torunlarıyla görüşemediklerini, ebeveyn ailenin görüşmesinin psikolojik olarak çocukların üstün yararlarına olacağını belirterek davacılar ile torunları arasında uygun görülecek şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında boşandıklarını müvekkili ve çocuklar ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarını, davacıların çocuğu ve çocukların babasının çocuklardan ...'ın soybağını reddettiklerini, müvekkilinin hamilelik döneminde çocuğu öldürmekle tehdit ettiklerini, hakaret ve tehdit içeren sözler söylediklerini, davacıların müvekkilini namussuzlukla suçladıklarını, kişisel ilişki tesisinin çocukların menfaatlerine aykırı ve tehlikeli olduğunu, davacıların müvekkiline ve çocuklara iyi davranışlar sergilemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasının çocukların ebeveyn aileyi tanımak, bağ kurmak gibi ahlaki ve bedensel gelişimine olumlu katkı sağlayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile çocuklar ile davacılar arasında her ayın ikinci haftası Pazar günü saat 11:00 ile 18:00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 11:00 ile 18:00 arasında yatısız şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların 8 yıldır torunlarını arayıp sormadıklarını, kişisel ilişkinin çocukların psikolojilerini bozacağını, boşanma kararında dahi babaları ile kişisel ilişki kurulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasının, çocukların sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığı, uzman raporundaki tespitler, tanık anlatımları ve toplanan tüm delillere göre çocukların menfaati ve torun sevgisi tatma üzerine konulan sınır dikkate alındığında davacılarla torunları arasında kurulan kişisel ilişkinin şekli ve süresinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının itirazlarının değerlendirilmeden karar verildiğini, Bilirkişi raporuna ...'ın dinlenmediğini, derdestlik itirazlarının olduğunu ve değerlendirilmediğini, davacıların 9 yıldır torunlarını arayıp sormadıklarını, kişisel ilişkinin çocukların psikolojilerini bozacağını, boşanma kararında dahi babaları ile kişisel ilişki kurulmadığını, çocuklar ile davacılar arasında kişisel ilişki düzenlemesinin müvekkilinin ve çocukların hayatını tehlikeye sonuçlarının olduğunu, davacıların müvekkili ve çocukları kaçırmakla tehdit ettiğini, onları takip edip huzurlarına kaçırdığını, dava dilekçesindeki iddia ve vakıaların aynen tekrar ederek davanın basit bir kişisel ilişki tesisi davası olmadığını, bir annenin çocuklarının hayatta kalması ve sağlıklı bireyler olması için tek başına mücadele verdiğini, çocukların üstün menfaatinin kişisel ilişki tesisine yer olmadığına dair verilecek karar olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki düzenlemesi davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.