"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/844 E., 2022/2040 K.
DAVA TARİHİ : 08.03.2017
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/177 E., 2020/20 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya şiddet uyguladığını evlilik birliğinin bitmesinde davalının tam kusurlu olduğunu davalının babası ve annesinin davacıya hakaret ve küfür ederek evden kovduğunu, davalının ses çıkarmayarak eşine duygusal şiddet uyguladığını, davacıya takılan ziynet eşyalarına davalı ve ailesi tarafından el konulduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Ali Emir Tekin'in velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk için 750,00 TL nafaka,davacı lehine aylık 750,00 TL nafaka, 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan takıların iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir zaman davacı eşine küfür veya hakaretlerde bulunmadığını, müvekkilinin ziynet eşyalarını vermediği hususunun da tamamen gerçek dışı olduğunu, karşı tarafın evi terk ederken hem ziynet eşyalarını hem de evdeki küçük eşyalarının hepsini alıp gittiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı kadın için ortak hayatın çekilmez hale geldiği,davalı erkeğin annesinin tarafların nikah yapmasından dolayı sorun çıkardığı, davalı erkeğin annesinin tarafların evliliklerine müdahalede bulunmasına davalı erkeğin sessiz kaldığı, annesini dinlediği, duygusal şiddette bulunan davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı kadın lehine 15.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ziynet alacağı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığını ve miktarlarının yüksek olduğunu bildirerek, kararın kaldırılarak her iki davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafça ziynet alacağına yönelik olarak açılan davada ve ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunulmadığı halde, talep aşılarak, kabul edilen ziynet alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu,boşanma ve fer'îlerine yönelik istinaf talepleri ile kabul edilen ziynet alacağına faiz uygulanmasına yönelik istinaf nedenlerinin dışındaki ziynet alacağının esasına yönelik istinaf nedenleri açısından ise; dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının ziynet alacağına uygulanan faize yönelik istinaf talebinin kabulüne; yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince 05.01.2023 tarihli ek kararı ile, davacı vekilinin 23.11.2022 tarihli dilekçesi ile temyiz başvurusu yaptığı ancak temyiz harç ve giderlerini yatırmadığı, temyiz harç ve giderlerini tamamlaması yönünde gönderilen muhtıranın 05.12.2022 tarihinde temyiz eden davacı vekiline tebliğ edildiği, tebligata rağmen temyiz harç ve giderlerinin yatırılmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 344 üncü maddesi uyarınca davalının temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına ve başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karar kadın vekiline tebliğ edilmiş fakat temyiz edilmemiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, kadının evi terkettiğini, maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığını ve miktarlarının yüksek olduğunu bildirerek, davanın kabulü ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.