Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2875 E. 2024/259 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin boşanma hükmünün kesinleşmesiyle tedbir nafakasının kendiliğinden kalktığı iddiasına karşılık, kadının dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar olan dönem için tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün kesinleşmesinin tedbir nafakasını geçmişe dönük olarak ortadan kaldırmadığı, bu nedenle dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar olan dönem için tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozmaya uyarak verdiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1989 E., 2022/2173 K.

DAVA TARİHİ : 18.01.2018

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 95.000,00 TL maddî, 95.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda erkeğin, kadını aldattığı ve evden kovduğu; kadının da erkeğe hakaret ettiği boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır; kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, 25.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.10.2021 tarihli ve 2019/2071 Esas, 2021/1566 Karar sayılı kararında; erkeğin davasının kabulü, istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden tedbir nafakasının konusuz kaldığı belirtilerek davacı karşı davalı erkek vekilinin tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer istinaf istemlerinin karar usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 31.05.2022 tarihli ve 2021/10352 Esas, 2022/5179 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda her ne kadar erkeğin davasındaki boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleşmesi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüşerek konusuz kaldığı, bu nedenle bu yöne ilişkin istinaf incelemesinin yapılamayacağı belirtilerek erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; erkeğin davasında verilen boşanma hükmünün istinaf konusu edilmeyerek kesinleşmesi, tedbir nafakasının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği anlamına gelmekte ise de; bu husus geçmişe yönelik olarak tedbir nafakasının takdiri, başlangıç tarihi, süresi ve miktar tâyini açısından da kesinleştiği anlamına gelmediği, dava tarihinden itibaren boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar olan dönem yönünden davalı-davacı kadın yararına İlk Derece Mahkemesince hükmedilen tedbir nafakasına yönelik erkeğin istinaf talebinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talepleri hakkında konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesinin doğru görülmediğinden bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına, tedbir nafakasının esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu diğer hükümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı karşı davalının tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin 4721 sayılı Kanun'un 169 maddesi uyarınca tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden itibaren kadın yararına 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi şeklindeki hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı karşı davalının tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına tedbir nafakası şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.