"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/657 E., 2023/305 K.
DAVA TARİHİ : 12.03.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/211 E., 2021/688 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, eşinin çocuklarının ve evinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, aboneliklerin kapatıldığını, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ailesinden para istemesi konusunda baskı yaptığını, eş ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, sürekli borçlandığını, borçları ödemediğini, eve hacizler geldiğini, icra takipleri başlatıldığını, telefonu kapatıldığını, ailesinin ziyarete gitmesini kısıtladığını, ailesine ilgi göstermediğini, psikolojik ve sosyal şiddet uyguladığını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 400,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminata, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının cinsel ilişkiden kaçındığını, erkeğin ailesiyle görüşmek istemediğini, akrabalarının söz ve cenazesine katılmadığını, evi terk edip gittiğini, giderken de tost makinasını alıp gittiğini, aşırı kıskanç olduğunu, ev işlerini yapmadığını, çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, eşiyle boşanmak istememesi sebebiyle davanın boşanma, maddî ve manevî tazminat ile nafaka yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin sürekli borçlandığı ve şahıslardan aldığı borçlarını geri ödemediği, borçları nedeniyle evinin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, tanık beyanları, icra dosyaları ve gelen müzekkere cevaplarından anlaşıldığı üzere ev kirasını düzenli olarak ödemediği, faturaları ödememesi nedeniyle müşterek evin elektrik, su, doğalgazının birden çok kez kesildiği, davacı kadının ablasının tarafların müşterek evlerine geldiğinde market alışverişi yaptığı, yine tarafların ortak çocuklarının ihtiyaçlarını aldığı, davalı erkeğin davacı kadının ablası tanık ...O.'dan borç aldığı, her ne kadar tarihi çok eski olsa da, dava tarihi itibariyle davalının halen aldığı bu borcu geri ödemediği, kadının da aralarında herhangi bir kavga vs. yaşanmamasına rağmen, davalı erkeğin ailesi ile görüşmediği, davalının ailesi tarafların müşterek evlerine geldiğinde davacının onlarla ilgilenmediği, davalı erkeğin halası ve teyzesi vefat ettiğinde davacı kadının davalı eşinin ailesini arayıp baş sağlığı dilemediği, dava açılmadan önce 2019 yılı içerisinde gerçekleşen davalı eşinin yeğeninin nişan törenine katılmadığı, bu nedenlerle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurlu olduğu kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 400,00TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın lehine 50.000,00TL maddî tazminata, manevî tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, velâyet, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı, manevî tazminat verilmemesi, tedbir ve iştirak nafakası verilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini, ayrılmak istemediğini bu nedenle kusur belirlemesi, davanın kabulü, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmayı gerektiren olaylarda, erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, erkeğin çocuk Mehmet'le ilgilenmediğinin sabit olduğu halde bu hususta kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadına verilen kusurun sabit olduğu,tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevî tazminat verilmemesi hatalı olduğu anlaşılmakla davacı kadın vekilinin manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile kadın lehine 50.000,00TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ortak çocuk inceleme tarihi itibarı ile reşit olduğundan velâyete ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yaptığını, daha fazlasını da yapmak istediğini, fakat davacı tarafından bunun engellendiğini, eşinden ayrılmak istemediğini,eşini sevdiğini belirterek kararın tümü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.