Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2930 E. 2024/5936 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında kusur belirleme, velayet, nafaka, tazminat ve ziynet alacaklarının hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, delillerin ve hukuk kurallarının doğru uygulandığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3087 E., 2022/3957 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Rize Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/458 E., 2022/154 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldileri. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 17.09.2024 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini en temel ihtiyaçlardan dahi mahrum bıraktığını, sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, yüzünde sigara dahi söndürdüğünü, bu olayın çocuklarının gözünün önünde gerçekleştiğini, erkeğin ailesi tarafından da kadına sözlü ve fiziksel şiddet uygulandığını, hatta çocuklarının da kendisini savunması neticesinde çocuğunu da kayın validesinin dövdüğünü belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen olmadığı takdirde şimdilik 5.000,00 TL bedelinin kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; evlenmeden önce davalı ile telefonla görüşüp sonra birlikte kaçtıklarını, ancak zamanla anlaşamadıklarını ve aralarında şiddetli geçimsizlik meydana geldiğini bu nedenle asıl boşanma davasını açtıklarını, baba ile çocukları arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, bu süre zarfında babanın çocuklara kötü davranıp şiddet uyguladığını, ayrıca kişisel ilişki tesisinden sonra ortak çocukları da teslim etmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının, 30.09.2017 günü sabaha karşı annesi ve kardeşinin yardımıyla ortak çocukları ve ortak konuttaki eşyalarını alarak ortak konutu terk ettiğini, kadının Rize Aile Mahkemesinin 2017/458 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, kendisinin ise Antalya 2. Aile Mahkemesinde 2017/955 Esas sayılı davayı açtığını, davaların birleştirildiğini, ortak çocukların geçici velâyetinin anneye verildiğini, kendisiyle kişisel ilişki kurulduğunu, kendisinin çocukları aldığında uyku sorunlarının olduğunu, bedeninde bulunan yara ve yanık izleri ve çocukların anlatımları dikkate alındığında çocukların annelerinden şiddet gördüklerinin anlaşıldığını, kendisinin rapor aldığını, anne hakkında şikayetçi olduğunu, çocuklarında kendisinin yanında kalmak istediklerini, annenin çocuğu kaçırdığını ve teslim etmediğini, daha sonra icra marifetiyle çocuğunu alabildiğini, çocuğunu aldığında çocuğunun pis koktuğunu, çocuğunun çeşitli bölgelerinde yanık ve yara izleri olduğunun anlaşıldığını, çocuğuna sorduğunda ise annelerinin kendisine bakmadığını, dedesi ve anneannesiyle kaldığını, anneannesinin şiddet uyguladığını, annenin sosyal medya hesaplarında farklı erkeklerle konuştuğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin skolyoz hastası olduğunu, 2011 yılında aldığı %70 skolyoz raporu ile emekli edildiğini, eşinin ise ev hanımı olduğunu, evi ve çocuklarıyla gerektiği gibi ilgilenmediğini, çocuklarına şiddet uyguladığını, evlilik birliği içinde yaşanılan olayları üçüncü kişilere anlattığını, bu durumun huzursuzluğa sebep olduğunu, erkeğin annesine olur olmadık iftiralar attığını, bunu da ailesi ile paylaştığında abisinin erkeği tehdit ettiğini, ayrıca aşağıladığını, ortak konuttaki eşyaları alarak evi terk ettiğini ve Rize'ye gittiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları, tekrar biraraya gelmelerinin mümkün olmadığı, evlilik birliğinin sona ermesinde meydana gelen olaylarda eşine hakaret eden, başka erkeklerle telefonda görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunun kadının az, eşine şiddet uygulayan, eşine hakaret eden, evin ihtiyaçlarını karşılamayan, ortak çocukları geçici velâyetleri annelerine verilmesine rağmen anneleri ile görüştürmeyen, ortak çocukları alıkoyan erkeğin ise ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle kadın tarafından açılan asıl ve birleşen dava ile erkek tarafından açılan her iki birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 200,00 TL hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 500,00 TL' ye çıkarılmasına ve boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek ağır kusurlu olduğundan kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davası yönünden ise ifadesi hükme esas alınan davacı tanıkları beyanları bütün olarak değerlendirildiğinde; ziynet eşyalarının evlilik tarihinden sonra davalı erkek tarafından alındığı yönünde olduğu, davacı kadının müşterek konuttan fiziksel şiddete uğrayarak ayrılmakzorunda kaldığı da ve dosyadaki mevcut deliller dikkate alındığında ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından davalı kadından alındığı ve kadına iade edilmediği, davacı kadının ziynet eşyalarıyla ilgili talebini kısmen ispat ettiği kanaatine varıldığı gerekçesi ile ziynet eşyalarıyla ilgili talebin davalı tarafça ibraz edilen tarafların düğün törenine ait cd ve fotoğraflarda tespit edilen ve kadına takıldığı anlaşılan ziynetler yönünden 04.08.2021 tarihli kuyumcu bilirkişi raporu dikkate alınarak kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, 8 Adet 22 ayar 10'ar gramlık bilezik (11.600,00 TL), 1 adet 14 ayar 30 gramlık set takımı, (3.900,00 TL), 1 adet 14 ayar 7 gram bileklik (910,00 TL), 1 adet 4 gram alyans (520,00 TL), 4 adet çeyrek altın (980,00 TL)' ın aynen, olmadığı taktirde ise tespit edilen 17.910,00 TL bedelinin kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile ziynetin reddedilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının her iki davası ve fer'îleri, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, ziynet alacağı, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, ziynet alacağı, eksik inceleme yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; asıl ve birleşen boşanma davalarında kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, tazminatlar, dilekçeler aşamasının tamamlanıp tamamlanmadığı, delillerin toplanıp toplanmadığı, eksik inceleme olup olmadığı, ziynet alacağı davasının ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,175 inci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Aydın'dan alınarak Ayşe'ye verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.