Logo

2. Hukuk Dairesi2023/2933 E. 2023/3323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur durumu, kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, kadının maddi tazminat talebini aşarak hüküm kurduğu ve 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı davrandığı gerekçesiyle karar, maddi tazminat miktarı bakımından bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1635 E., 2023/68 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/198 E., 2021/569 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların birkaç yıl önce ayrıldıklarını ancak daha sonra evlilik birliğinin yeniden tesis edildiğini, sonrasında davalının eski günlerdeki gibi davranmaya devam ettiğini, kadınla konuşmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, eve aldıkları yüzünden söylendiğini ve aldıklarını yere fırlattığını, eve gelmemeye başladığını, kadın olduğu için eve gelmediğini söylediğini, kadını rencide edici sözler sarf ettiğini, sadakatsiz ve güven sarsıcı davrandığını, kadına "Sana kızların baksın, seni bu evde tutan yok, cehennemin dibine git" dediğini, kadının ailesiyle görüşmesine kısıtlamalar getirdiğini, psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddet uyguladığını, evin geçimi için para bırakmadığını ve kadını evden kovduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, davacı kadının ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini ve davacıyı dolduruşa getirdiğini, erkeğin eve aldığı eşyaları kadının beğenmediğini, erkeğe hor davrandığını, kadının son gidişinde erkeğe "Git seni başka kadınlar teselli etsin" dediğini, erkeğe sürekli hakaret ettiğini, onu rencide ettiğini, kadının evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, erkeğe küstüğünü, konuşmama cezası verdiğini, katı ve soğuk davrandığını, ortak hayatın devamının imkansız hâle geldiği belirterek kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine, davalı erkek lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın tarafından daha önce açılan davada kadının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kadının feragat tarihinden önce yaşanan olayları affettiği, bu tarihten sonra erkeğin yine kadının ailesi ve akrabalarıyla görüşmesini kısıtlayıcı tavır sergilediği, eşine harçlık vermediği, geçimsizliğe sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olmayan kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan kadın lehine 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata, tam kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya ilişkin hükmü ve kusur değerlendirmesini istinaf etmediklerini, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde kusurlu davranışların kadından kaynaklandığını, erkeğe yüklenen kusuru kabul etmediklerini, iş bu dosyada kadının feragat edilen dosyadaki iddialarının aynısını tekrarladığını, aynı hususlara dayanarak yeni bir dava açılamayacağını, kadın lehine nafaka ve tazminat koşullarının oluşmadığını, erkek lehine tazminat koşullarının oluştuğunu ileri sürerek ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, paranın alım gücü, beklenen menfaatlerin kapsamı ve davalı erkeğin kusurlu davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yönlere ilişkin istinaf itirazının kabulüne, kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 60.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, diğer istinaf itirazları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı isabetli bulunduğundan kadının diğer, erkeğin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği gerçekleşmiş ise miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 2 nci, 6 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 ncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın vekili dava dilekçesinde 100.000,00 TL maddî tazminat talep etmişken istinaf dilekçesinde maddî tazminat talebini 50.000,00 TL olarak belirtmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılarak kadın yararına aylık 60.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.