"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3227 E., 2023/123 K.
DAVA TARİHİ : 23.07.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/466 E., 2022/374 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine, birleşen boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; evlendiklerinden bu yana erkeğin ailesi ile yaşadıklarını, erkeğin kız kardeşinin evliliğinde yaşadığı problemler sebebi ile baba evine döndüğünü, görümcesinin kocasının tarafların da yaşadığı eve silahla ateş açtığını, müvekkilinin görümcesinin intihara teşebbüs ettiğini, erkeğin annesinin bütün yaşananlardan müvekkilini sorumlu tutup, müvekkilinin ailesini arayarak "alın kızınızı götürün" demek suretiyle evden kovduğunu, erkeğin ise sessiz kaldığını, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına,100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, kadının müvekkiline karşı sürekli sözel şiddet uyguladığını, maddî durumları kötü olduğu için taraflara kucak açan erkeğin annesinin evinde yaşamak istemediği için evi terk ettiğini, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babalarına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına, aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin bağımsız konut temin etmeyerek eşini ve çocuklarını annesiyle birlikte yaşamaya mecbur bıraktığı, annesinin eşine yönelik olumsuz tutum ve davranışlarına, eşini evden kovmasına sessiz kalarak tepki göstermediği, eşinin yanında durmadığı gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadına atfı kabil bir kusurun ispat edilemediğini, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen ... kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, buna karşın erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarını ihlal etmediğinden manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, ortak çocukların yüksek yararı gereğince velâyetlerinin annelerine verilmesi, babaları ile kişisel ilişki kurulması gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu ancak tarafların gelir durumları denk olduğundan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuklar yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, 11.01.2022 tarihinden geçerli olmak üzere ortak çocuk Hazal yararına aylık 250,00 TL, Hayel yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, Hazal yararına aylık 300,00 TL, Hayel yararına aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin nafaka taleplerinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kişisel ilişki, çocuklar için hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi, çocukların tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kendi lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, yoksulluk nafakası ve maddî tazminatların miktarı, manevî tazminat talebinin reddi, ziynet ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının başlangıcının dava tarihi olması gerektiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının, maddî tazminatın ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olduğu, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocuk Hazal yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar aylık 250,00 TL, Hayel yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk Hazal yararına aylık 400,00 TL, Hayel yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kişisel ilişki, nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, velâyet, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı, baba ile çocuklar arasında düzenlenen kişisel ilişkinin süresinin çocukların üstün yararlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 330 uncu, 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle ortak çocuk 27.10.2005 doğumlu Hazal Hicran'ın temyiz incelemesi sırasında ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 07.11.2011 doğumlu Hayel Asmin'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ... kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarları yönlerinden BOZULMASINA,
2. Davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı-davacıya yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.