"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1586 E., 2022/482 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/864 E., 2019/132 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkiline fiziksel, cinsel ve ekonomik şiddet uyguladığını, yaklaşık iki sene önce ortak çocuklardan Ramazan`ın davalı erkeği internette başka kadınlarla yazışırken görmesi üzerine davalı erkeğin çocuğu bıçakla yaraladığını, tarafların ayrılmasına neden olan son olayda davalı erkeğin ilişki yaşadığı kadının davacı kadını arayarak kendisi ve davalı erkeğe ait olduğunu öne sürdüğü sesler dinlettiğini, müvekkilinin bu sesleri davalı erkeğe dinletmesi üzerine davalı erkeğin sinirlenip eline ne geçerse davacı kadına fırlattığını, çocuklardan Beytullah`ın araya girmesi ile fırlattığı bardağın çocuğun alnına gelip yaralanmasına sebep olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, her bir çocuk için ayrı ayrı 200,00 TL tedbir-iştirak nafakası ile davacı kadın yararına 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1-Davalı karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının iddialarının asılsız olduğunu, davacı karşı davalı kadının evin ve çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, çocuklara ve müvekkiline küfür, hakaret ettiğini, aşağılayıcı sözler söylediğini, on bir yaşındaki ortak çocukları Rojda`yı okuldan aldığını, yaşadıkları son tartışmada en ... çocukları Evrim`i yanına alarak sığınma evine gittiğini, çocuğu kendisine göstermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davalı karşı davacı babaya verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı karşı davacı erkek 11.10.2018 tarihli duruşmada karşı davasından vazgeçtiğini, boşanmak istemediğini beyan etmiş, beyanının altını imzalamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı erkeğin eşini, başka kadınlarla aldattığı ve şiddet uyguladığı, kusurlu olduğu, davacı karşı davalı kadının ise yükümlülüklerini yerine getirmediği ve geçimsiz olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı karşı davacı erkeğin davasının feragat nedeni ile reddine, ortak çocukların velâyetlerinin davalı karşı davacı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı karşı davalı kadının, davalı karşı davacı erkeğin maddî desteğinden yoksun kalacağı, mali ve ekonomik durumları, kusuru, davalı karşı davacı erkeğin eşini aldattığı ve şiddet uyguladığı böylece kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçeleri ile 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, 300,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili; davacı karşı davalı kadının müvekkilini aldattığının, evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğinin kanıtlandığını, davacı karşı davalı kadının müvekkiline ve çocuklarına hakaretleri nedeni ile ağır kusurlu olduğunu, davacı karşı davalı kadının davasını ispat edemediğini, tazminat taleplerinin reddi yerine kabulünün hatalı olduğunu, hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı erkeğin karşı davasından feragat etmekle kadına yönelik tüm kusurlu davranışları affettiği halde kadına kusur yüklenilmesinin hatalı olduğu ancak bu yön kadın tarafından istinafa getirilmediğinden erkek lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda şiddet uygulayan ve sadakatsiz davranışları olan erkeğin ağır kusurlu olduğuna ilişkin mahkeme tespitinin kesinleştiği bu nedenle kadının davasının kabulüne karar verilmesinin, koşulları oluştuğu için maddî-manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, miktarlarının da kadın tarafından istinafa müracaat edilmediğinden makul olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili; davacı karşı davalı kadının müvekkilini aldattığının, evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğinin kanıtlandığını, davacı karşı davalı kadının müvekkiline ve çocuklarına hakaretleri nedeni ile ağır kusurlu olduğunu, davacı karşı davalı kadının davasını ispat edemediğini, tazminat taleplerinin reddi yerine kabulünün hatalı olduğunu, hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğunu, müvekkilinin ekonomik koşullarının güçlüğü, çocukların yanında kalıyor olması göz önüne alınarak nafakanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulünün ... olup olmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 4 üncü, 6 ncı maddeleri,166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 175 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ... ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.