Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3052 E. 2023/6177 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, davalı kadının kusurlu olup olmadığı, davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin ve hukuki durumun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından doğru değerlendirildiği, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, davalı kadının temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2648 E., 2023/294 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/603 E., 2021/367 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilini üçüncü kişilerin yanında aşağıladığını, küçük düşürücü sözler söylediğini, "ağızının koktuğunu, kendisinden iğrendiğini" söylediğini, hakaret ettiğini, ayrı yattığını, sebepsiz olarak ortak evi terk ettiğini, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadına dava dilekçesi 23.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 16.02.2021 tarihinde cevap süresinden sonra verdiği dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının kendisini darp ederek ortak evden kovduğunu, bu nedenle 08.11.2020 tarihinde evden ayrılmak zorunda kaldığını, gelirinin olmadığını beyanla, 2.000,00 TL tedbir nafakasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, "Kocasının nefesinin koktuğunu, kocasını yanına yaklaştırmadığını ve kocasından hoşlanmadığını", "Ağzın kokuyor, yaşlısın", " Ben ona kök söktüreceğim" şeklinde küçük düşürücü sözler söylediği ve davacıyı üçüncü kişilerin yanında aşağıladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalının kusurlu olduğu, davacının boşanma yüzünden beklenen ve mevcut menfaatlerinin zarar gördüğü, davalının psikolojik şiddet teşkil eden eylemlerinin davacının kişilik hakkına saldırı teşkil ettiği, buna göre davacı lehine tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davalı lehine 25.03.2021 tarihli duruşmada takdir edilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davacı lehine 4.000,00 TL maddî, 3.000.00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili, davacının müvekkilini darp ettiğini ve bu nedenle ceza aldığını, müvekkilinin bu nedenle kızının yanına sığındığını, tanık beyanlarının soyut ve çelişkili olduğunu, davanın ispatlanamadığını, tazminat kararının hakkaniyete aykırı olduğunu, ceza dosyanın inlenemediğini ve eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, davacının müvekkilini darp ettiğini ve bu nedenle ceza aldığını, müvekkilinin bu nedenle kızının yanına sığındığını, tanık beyanlarının soyut ve çelişkili olduğunu, davanın ispatlanamadığını, tazminat kararının hakkaniyete aykırı olduğunu, ceza dosyanın inlenemediğini ve eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanunu'nun 4. maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...