Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3064 E. 2024/251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları değerlendirilerek, davacı kadının tazminat miktarına ilişkin temyiz isteminin reddine, davalı erkeğin ve davacı kadının diğer temyiz taleplerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1475 E., 2023/147 K.

DAVA TARİHİ : 28.05.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/450 E., 2020/220 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı, davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı, davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulmaktadır. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince başvurunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda, bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın vekilince tazminatların miktarı yönünden istinafa başvurulmadığı istinaf dilekçesinde açık olarak belirtilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden kadın aleyhine yeni bir hüküm tesis edilmemiştir. Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı kadının Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı bu yönden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı kadın vekilinin maddî ve manevî tazminatın miktarına ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davacı kadın vekilinin tazminatların miktarı dışındaki yönlerden, davalı erkek vekilinin tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, ailesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, mezhebinden dolayı abdestinin bozulduğunu söyleyerek kadının kendisine dokunmasında tepki verdiğini, eşi sarılmak istediğinde terslediğini, sevgi ve saygı göstermediğini, ailesinin isteklerini ön plana alıp eşini yok saydığını, tatil ve tüp bebek konularında masrafın yarısını kadının karşılamasını istediğini, paraya fazla önem verdiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, son olayda "kafanı kırarım kapının önüne koyarım" dediğini, kadından sürekli annesi ile ilgilenmesini beklediğini ve sürekli bilgisayar ile meşgul olup eşi ile ilgilenmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, en son tartışmada tarafların kadının aile fertleriyle gezmeye gideceklerini ve erkeğin kanser hastası olan annesinin de gelmesini istediğini, kadının bunu kabul etmeyip kavga çıkardığını, eşine bağırdığını ve evi terk ettiğini iddia ederek kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'î taleplerinin reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, küfür ve hakaretler eden, ''kafanı kırarım, seni kapının önüne koyarım'' diyerek onur kırıcı sözler söyleyen ve eşine ilgisiz ve sevgisiz davranan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı yönünden kanun yoluna başvurmadıklarını, kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete aykırı ve az olduğunu belirterek nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen "eşine küfür ve hakaret ettiği" kusuruna ilişkin tanık beyanı bulunmadığı gibi, kadının da dilekçesinde eşinin kendisine küfür edip hakaret ettiğine vakıa olarak dayanmadığı, erkeğin kadına söylediği iddia edilen "kafanı kırarım seni kapının önüne koyarım" sözüne ilişkin tanık beyanının duyuma dayalı olduğu, erkeğe yüklenen bu kusurların gerekçeden çıkarılması gerektiği ancak İlk Derece Mahkemesince belirlenen diğer kusurlu davranışlarına göre erkeğin yine de tam kusurlu olduğu; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve kararın sair yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin kusur belirlemesine, kadının da yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Davacı kadın vekilinin tazminatların miktarına ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2-Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.